Alman ordusunun, önümüzdeki on yıl içinde Rusya’nın bir NATO ülkesine saldırma ihtimaline yönelik uyarısının ardından NATO, 3. Dünya Savaşı’na hazırlıklarını hızlandırdı. Bu durum, Avrupa’daki güvenlik dinamiklerini ve NATO’nun stratejik planlarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
NATO’nun Hazırlıkları
Üst düzey NATO komutanı Korgeneral Alexander Sollfrank, savaş durumunda toplu tahliye ve kurtarma planları geliştirdiklerini açıkladı. NATO’nun lojistik komutanlığı, çok sayıda yaralı askeri cepheden çıkarma kabiliyetini artırmak için çeşitli stratejiler üzerinde çalışıyor. Planlar, Rusya’nın saldırması durumunda birliklerin İtalya, Yunanistan ve Türkiye üzerinden Balkanlar’a ya da İskandinavya üzerinden Rusya’nın kuzey sınırına ilerlemesine olanak tanıyan acil durum senaryolarını içeriyor.
Avrupa’da Silahlanma
Son iki yılda Avrupa ülkeleri, savunma harcamalarını artırarak ve askeri kapasitelerini güçlendirerek önemli silahlanma kampanyalarına girişti. Bu durum, Rusya ile olası bir çatışma için hazırlıkları artırma amacı taşımaktadır. Alman generalin de belirttiği gibi, müttefiklerin önceki savaş deneyimleri, NATO’nun büyük bir savaş alanında ağır kayıplar verebileceğine işaret ediyor.
Yaralıların Taşınması
Sollfrank, bir çatışma durumunda yaralı birliklerin uzak mesafelere taşınmasının gerekeceğini vurguladı. Bu amaçla geniş çaplı demiryolu ve karayolu tahliye araçları ağının konuşlandırılması gerektiğini, uçakların yerine trenlerin daha fazla yaralı taşıma kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.
Askeri Tatbikatlar
NATO, Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük askeri tatbikatını gerçekleştirdi. Steadfast Defender 2024 tatbikatında, 30’dan fazla müttefik ve ortak ülkeden yaklaşık 90 bin asker yer aldı. Bu tatbikat, kara, hava, deniz ve siber alanlarda birlikte hareket etme yeteneklerini test etmek amacıyla düzenlendi. Ayrıca, Ukrayna’daki savaşın batıya kayması durumuna karşı ABD birliklerinin ön cephelere yerleştirilmesi ve yeni “kara koridorları” planları geliştirilmesi de önemli bir gündem maddesi oldu.
Analistler, Rusya’nın NATO ile büyük bir savaşa girmek gibi bir niyetinin olmadığına inanıyor. Ancak Norveçli General Eirik Kristoffersen, Rusya’nın birkaç yıl içinde Avrupa’yı tehdit edebilecek kapasiteye ulaşabileceğini belirtiyor. Emekli İngiliz komutan General Patrick Sander, İngiltere’nin uzun süreli bir çatışmayı sürdürebilecek kapasitede olmadığını vurgulayarak, acil önlemler alınmadığı takdirde durumun daha da kötüleşebileceğine dikkat çekiyor.
Bu gelişmeler, NATO’nun stratejik planlamasında önemli değişikliklere ve Avrupa’nın güvenlik algısında köklü bir dönüşüme işaret ediyor. Gelecek yıllarda, bu tehdit algısı ve hazırlıklar, NATO’nun iç dinamiklerini ve uluslararası ilişkileri etkileyecektir.