editor
İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilim, Lübnan‘ın güneyine yapılan ağır bombardımanlarla zirveye tırmanmış durumda. İsrail, Hizbullah’ın lider kadrolarının önemli bir kısmını devre dışı bıraktığını iddia ederken, Hizbullah’ın mevcut gücünü koruyup koruyamayacağı sorusu gündemde. Özellikle Lübnan’ın güneyindeki operasyonlar ve İsrail’in Hizbullah’a yönelik saldırılarıyla, bölgedeki demografik değişim ve nüfus hareketleri dikkat çekiyor.
Hizbullah’ın Lider Kadrosu ve Komuta Zafiyeti
Son İsrail saldırıları sonucunda, Hizbullah’ın komuta kontrol yapısında önemli kayıplar yaşandı. Lider kadrosunda yer alan 20 kişiden 18’inin devre dışı kaldığı belirtilirken, bu durumun örgütün operasyon kabiliyetini nasıl etkileyeceği tartışılıyor. Analistler, bu kayıpların örgütün emir komuta zincirinde ciddi zafiyetlere neden olduğunu vurgularken, İran’ın devreye girerek moral desteği sağladığı ve komuta zafiyetinin önüne geçmeye çalıştığına dikkat çekiyor.
İsrail’in Lübnan’daki Stratejisi: Demografik Hareketlilik ve Bombardıman
İsrail’in Lübnan’ın güneyinde yaptığı bombardımanlar, sadece askeri hedeflerle sınırlı kalmıyor. Bölgedeki demografik yapının değiştirilmesine yönelik adımlar da atılıyor. Yaklaşık 1.2 milyon insanın Lübnan’da yer değiştirdiği, 400 bin insanın ise Suriye’ye geçtiği belirtiliyor. Bu hareketlilik, Hizbullah’ın kontrol ettiği alanlarda da ciddi değişikliklere neden olmuş durumda. İsrail’in hedef aldığı bölgeler arasında Suriye sınırındaki Hizbullah mevzileri de bulunuyor. İsrail, Suriye üzerinden gelen silah ve mühimmat ikmal yollarını da vurarak Hizbullah’a yönelik baskıyı artırmaya devam ediyor.
Netanyahu’nun Çağrısı: Lübnan’da Ayaklanma Olur mu?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah’a karşı Lübnan halkına yaptığı ayaklanma çağrısıyla dikkat çekti. Netanyahu’nun, Hizbullah’ın Lübnan halkının çıkarlarına hizmet etmediğini belirttiği açıklaması, psikolojik bir savaşın parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak, geçmişte de İsrail’in Lübnan içerisindeki gruplarla iş birliği yaptığı biliniyor. Özellikle Lübnan iç savaşında İsrail’in Hristiyan Falanjistler ile yakın ilişkileri hatırlanıyor. Netanyahu’nun çağrısının, Lübnan’da belli kesimler tarafından karşılık bulabileceği düşünülse de, bu çağrının geniş bir halk hareketine dönüşüp dönüşmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Hizbullah Mücadeleye Devam Edecek mi?
Hizbullah, tüm bu zorluklara rağmen mücadele azmini kaybetmediğini gösteriyor. Komuta zafiyeti yaşamasına rağmen, ideolojik motivasyonunu koruduğu ve operasyonel kapasitesini sürdürebileceği değerlendiriliyor. Ancak, İsrail’in Hizbullah’a karşı yürüttüğü yoğun askeri baskı ve Lübnan’daki demografik değişimlerin, uzun vadede örgütün stratejisini nasıl şekillendireceği merak konusu.
Bu süreçte, bölgedeki diğer aktörlerin (Rusya, İran, Suriye) nasıl pozisyon alacağı ve İsrail’in bölgesel stratejileri de büyük önem taşıyor.
