Vicdanın Sesi: Sanat ve Edebiyat Dünyası Filistin İçin Ayağa Kalkıyor

Vicdanın Sesi: Sanat ve Edebiyat Dünyası Filistin İçin Ayağa Kalkıyor

Ekim 31, 2024
konu yorum

Sanat ve dünyasından tanınmış isimler, ne karşı tarihi bir boykot kampanyası başlattılar. Nobel, Booker ve Pulitzer ödüllü yazarların da aralarında bulunduğu binden fazla yazar, Filistin halkını mülklerinden mahrum eden İsrail kültürel kurumlarına karşı toplu bir boykot çağrısında bulundu. Bu çağrı, İsrail kültürel kurumlarına karşı tarihin en büyük kültürel boykot girişimini temsil ediyor. Siyonizmin ve kültür dünyasındaki etkisi göz önüne alındığında, bu tarihi açıklamanın önemi daha da belirgin hale geliyor.

Çağrıyı imzalayan ünlü isimler arasında Sally Rooney, Annie Ernaux, Arundhati Roy, Viet Thanh Nguyen, Max Porter, Ocean Vuong, Percival Everett, Abdulrazak Gurnah, Rupi Kaur, Michelle Alexander, Judith Butler, Rachel Kushner, Jhumpa Lahiri ve Valeria Luiselli gibi isimler yer alıyor. İmza atan yazarlar, vicdanlarının İsrail kültürel kurumlarıyla işbirliği yapmalarına izin vermediğini ve bu kurumların ayrımcılık ve zorla göç ettirme uygulamalarıyla olan ilişkilerini sorgulamak zorunda olduklarını belirtti.

Açıklamanın başlangıcındaki ifadeler, yazarların İsrail’in yanıltıcı propaganda makinesine rağmen sahada neler olduğunu çok iyi anladığını gösteriyor. Açıklamanın ana vurgusu ise şu şekilde özetleniyor: “Bu olaylar bir soykırımdır. Aylardır önde gelen akademisyenler ve uzman kurumlar bunu konuşuyor. İsrailli yetkililer, Gazze’deki halkı ortadan kaldırma, Filistin devletinin kurulmasını engelleme ve Filistin topraklarını ele geçirme niyetlerini açıkça ifade ediyorlar. Bu, 75 yılı aşkın bir süredir devam eden zorla göç ettirme, etnik temizlik ve apartheid uygulamalarının bir uzantısıdır.” İmzacılar, açıklamanın sonunda “İsrail kurumlarıyla işbirliği yapmak Filistinlilere zarar veriyor; bu yüzden meslektaşlarımızı, yayıncılarımızı, editörlerimizi ve temsilcilerimizi bir duruş sergilemeye, etik sorumluluklarımızı tanımaya ve İsrail devleti ile bu baskıcı kurumlarla işbirliğini durdurmaya davet ediyoruz.” ifadelerine yer veriyorlar. Bu kültürel boykot dili, küresel edebiyat camiasının İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarına karşı derin bir ahlaki duruş sergilediğini güçlü bir şekilde ifade ediyor. Açıklama, İsrail’in Filistin topraklarındaki ayrımcı ve zorlayıcı politikalarını kınarken, kültürel kurumların bu uygulamaları sıradanlaştırdığına dikkat çekiyor. Bu çağrı, günümüz dünyasında hâlâ vicdanlı insanların bulunduğunu ve sanat, kültür ve edebiyatın bu vicdanlara bir sığınak olabileceğini umut ediyor.

Metnin ana temaları şunlardır:

1- Ahlaki Duruş ve Vicdana Çağrı: İlan, yazar ve yayıncıların İsrail kültürel kurumlarıyla “rahat bir vicdanla” işbirliği yapamayacaklarını vurgulayarak ahlaki bir duruş sergiliyor. Bu, yalnızca siyasi bir boykot çağrısı değil, aynı zamanda bireylerin ve kurumların etik sorumluluklarını da gündeme getiriyor.

2- Kültürün Rolüne Eleştiri: Metin, kültürel kurumların İsrail devletinin politikalarını akladığını ve sanat yoluyla bunları gizlediğini belirtiyor. Bu eleştiri, sanat ve kültürün toplum üzerindeki etkisini ve değişim yaratma gücünü kabul ediyor. Sanatın yalnızca ifade özgürlüğünü yansıtmadığını, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk taşıdığını vurguluyor.

3- Güney Afrika’daki Apartheid Sistemi ile Kıyaslama: Metin, İsrail’in Filistin’e yönelik politikasını apartheid rejimine benzeterek, bu boykota tarihsel bir meşruiyet kazandırıyor ve uluslararası toplumu apartheid karşıtlığı üzerinden dayanışmaya davet ediyor. Güney Afrika örneği, güçlü bir karşılaştırma sunarak boykotun, tarih boyunca baskıcı rejimlere karşı direnişin bir parçası olduğunu öne sürüyor.

4- İsrail Politikalarına Karşı Bir Durum: Metin, İsrail’in “soykırım politikası” yürüttüğünü ifade ediyor. “Soykırım” terimi, durumun ciddiyetine dikkat çekerek uluslararası hukukun en ağır suçlarından birine işaret ediyor ve İsrail’in politikalarına karşı güçlü bir duruş çağrısı yapıyor.

5- Küresel Boyut ve Katılım Çağrısı: Metin, dünya genelinde yazarlar, çevirmenler, yayıncılar ve kitap sektöründeki tüm paydaşları bu boykota katılmaya çağırarak bir uluslararası dayanışma hareketi oluşturmayı amaçlıyor. Küresel düzeyde geniş katılım çağrısı, kültürel boykotun gücünü artırma ve farkındalığı yayma çabası olarak öne çıkıyor.

6- Siyasi ve Kültürel Krizin Vurgusu: Metin, 21. yüzyılın en derin ahlaki, siyasi ve kültürel krizlerinden birine işaret ederek İsrail-Filistin meselesinin yalnızca bölgesel bir sorun değil, küresel bir vicdan meselesi olduğunu ifade ediyor. Kriz ifadesi, okuyucuları ve edebiyat dünyasını konuyu bir insanlık dramı olarak görmeye davet ediyor.

Sonuç olarak; dünya çapında binden fazla tanınmış yazar tarafından imzalanan bu çağrı, edebiyat dünyasından İsrail’in Filistin’e yönelik politikalarına karşı sert bir eleştiri ve güçlü bir ses olarak öne çıkıyor. Tarihe, etik değerlere ve vicdana dayalı bu boykot çağrısı, tüm okuyucuları ve kitap tutkunlarını ahlaki bir duruş sergilemeye davet ediyor. Aynı zamanda, Arap ve İslam dünyasındaki kültür, sanat ve edebiyat temsilcilerinin bu duruşa ne kadar destek verdiklerine dair soruları gündeme getiriyor. Süregelen bu soykırıma karşı en azından bu vahşeti ve Gazze’deki acıları dünyaya sanat diliyle, yani binlerce roman, şiir, şarkı, tiyatro ve filmle daha fazla duyurmak için elimizden geleni yapalım.

Latest from DÜNYA

İngiltere ve Türkiye’nin Stratejik Ortaklığını ABD  nasıl algılıyor?
Önceki Hikaye

İngiltere ve Türkiye’nin Stratejik Ortaklığını ABD nasıl algılıyor?

Unutulan Antibiyotik Streptotrisin, Süper Bakterilere Karşı Umut Olabilir
Sonraki Hikaye

Unutulan Antibiyotik Streptotrisin, Süper Bakterilere Karşı Umut Olabilir

Git

Don't Miss