Toplantı, özellikle 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program‘ın (OVP) hazırlık sürecinin son aşamasına gelmesi açısından kritik bir önem taşıyor. Bu dönemde, Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengelerini sağlamak ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmak için atılacak adımlar masaya yatırıldı.
Toplantıya, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir dizi bakan ve önemli kurum temsilcileri katıldı. Katılımcılar arasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan dikkat çekiyor. Bu isimlerin varlığı, ekonomi politikalarının mali disiplin ve para politikası açısından uyumlu bir şekilde yürütüldüğüne işaret ediyor.
2025-2027 Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları değerlendirildi
Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, “Geçtiğimiz yıl Eylül ayında açıklanan OVP’nin bir yıllık performansı değerlendirilmiş ve elde edilen kazanımlar gözden geçirilmiştir.” ifadesi öne çıkıyor. Ancak burada önemli olan, bu kazanımların nasıl ölçüldüğü ve hangi ekonomik göstergelerle desteklendiğidir. Açıklamanın bu noktada daha somut verilerle desteklenmesi, kamuoyunun güvenini artırabilir.
Dezenflasyon süreci devam ediyor
Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, hükümetin ekonomi politikasının en kritik başarı alanlarından biri olarak sunuluyor. Ancak, dezenflasyonun sürdürülebilirliği ve enflasyonun hangi seviyeye kadar düşeceği önemli sorular arasında yer alıyor. Uzun vadeli enflasyon hedeflerine ulaşılabilmesi için mali disiplinin yanı sıra para politikalarının da kararlı bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Büyüme ve cari açıkta olumlu gelişmeler
Açıklamada, “Büyüme kompozisyonunda dengelenme sürüyor” ifadesi dikkat çekiyor. Bu, ekonominin sadece tüketim odaklı değil, aynı zamanda üretim ve ihracata dayalı büyüdüğüne işaret ediyor. Bununla birlikte, cari işlemler açığındaki hızlı düşüş, dış ticaret ve turizm gelirlerindeki artışla destekleniyor. Ancak bu noktada, küresel ekonomik gelişmelerin özellikle ihracat performansı üzerindeki etkisinin nasıl olacağına dair daha derinlemesine bir analiz gerekmektedir.
İstihdam artışı ve işsizlik oranı
İstihdam oranlarının artmaya devam etmesi ve işsizlik oranının tek haneli seviyelerde seyretmesi, hükümetin istihdam politikalarının başarılı olduğunu göstermektedir. Ancak, işsizlik oranının düşmesi tek başına yeterli değil; aynı zamanda istihdam kalitesine ve özellikle genç işsizlik oranlarına da dikkat edilmelidir.
Makrofinansal istikrar güçleniyor
Türkiye’nin uluslararası rezervlerindeki iyileşme ve kredi risk primindeki düşüş, ekonomiye olan güveni artırmaktadır. Bu, özellikle uluslararası yatırımcılar açısından Türkiye’nin cazip bir yatırım merkezi haline gelmesine katkı sağlayabilir. Ancak, iç piyasada finansal istikrarın sağlanması için faiz politikaları ve bankacılık sektöründeki gelişmeler de yakından izlenmelidir.
Deprem harcamalarına rağmen bütçe açığı düşük seviyede
Bu bölümde dikkat çeken bir diğer husus ise yüksek deprem harcamalarına rağmen bütçe açığının öngörülenden düşük gerçekleşmesidir. Ancak uzun vadede bu harcamaların ekonomik büyüme ve mali disiplin üzerindeki etkileri daha detaylı bir şekilde analiz edilmelidir.
2025-2027 OVP’si: Ekonomik hedefler ve beklentiler
Toplantının ana gündem maddesi olan 2025-2027 dönemini kapsayan OVP’nin, özellikle kamu kesimi ve özel sektör için öngörülebilirliği artırmayı amaçlayan kurala dayalı ekonomi politikaları içermesi, yatırımcılar açısından pozitif bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Özellikle mali disiplin, enflasyonla mücadele ve finansal istikrarın sağlanması yönündeki adımlar, ekonomik güvenin tesisi için kritik rol oynayacaktır.