editor
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez’in CNBC-e’deki açıklamaları Türkiye ekonomisinin geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor. Eğilmez’e göre, ülkemiz ikinci çeyrekte büyüme yerine daralma yaşayabilir. Bu durum, yüksek enflasyonla birleşince “slumpflasyon” olarak adlandırılan tehlikeli bir senaryoyu gündeme getiriyor.
BETAM’ın Tahminleri ve Slumpflasyon
Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Enstitüsü’nün öncü göstergelerini temel alan tahminlere göre, Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 0,7 oranında daralabilir. Bu durum, enflasyonun yüksek seyretmesiyle birleşince, hem büyümenin durduğu hem de fiyatların arttığı “slumpflasyon” senaryosunu tetikleme riski taşıyor. Eğilmez, bu durumun beklenen bir gelişme olduğunu vurguluyor.
DPT’nin Önemi ve dış ticaret
Ekonomist, Türkiye’nin planlama ihtiyacına dikkat çekerek, Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) yeniden kurulması gerektiğini savunuyor. DPT’nin ülke için vizyon belirlemedeki önemli rolünü hatırlatan Eğilmez, bu kurumun yokluğunun büyük bir kayıp olduğunu belirtiyor.
Öte yandan, bugün açıklanan dış ticaret rakamları, altın ithalatındaki kısıtlamaların etkisiyle dış ticaret açığının düştüğünü gösteriyor. Bu durum, Türkiye ekonomisi için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Dolarizasyon ve KKM
Dolarizasyon konusunda da değerlendirmelerde bulunan Eğilmez, döviz mevduatındaki artışa rağmen dolarizasyon oranının yüzde 47,9’a gerilediğini belirtiyor. Bu durum, Türkiye ekonomisindeki dolarlaşma eğiliminin kırılmaya başladığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Slumpflasyon Nedir?
Slumpflasyon, ekonomik durgunluk (slump) ve enflasyonun aynı anda yaşandığı bir durumdur. Bu durum, hem üretimi hem de tüketimi olumsuz etkileyerek işsizliği artırır ve ekonomik büyümeyi yavaşlatır. Slumpflasyon, tüketicinin alım gücünü düşürürken, işletmelerin maliyetlerini artırarak karlılıklarını azaltır.
Mahfi Eğilmez’in açıklamaları, Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu gösteriyor. Slumpflasyon riski, ekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesini ve daha sağlam bir büyüme stratejisinin benimsenmesini zorunlu kılıyor. DPT gibi kurumların yeniden yapılandırılması ve ekonomik planlamanın güçlendirilmesi, ülkemizin bu zorlu süreci daha başarılı atlatmasına yardımcı olabilir.
