editor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı açıklamada Türkiye’nin Suriye politikası ve bölgedeki gelişmeler hakkında önemli mesajlar verdi. Fidan, Türkiye’nin temel prensiplerinin değişmediğini vurguladı ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü zedeleyecek hiçbir girişimi kabul etmediklerini ifade etti.
Türkiye’nin Suriye Prensipleri
Hakan Fidan konuşmasında şunları vurguladı:
-
Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü hedef alan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz.
-
Suriye’de merkezi otorite dışında silahlı yapılanmalara izin verecek hiçbir girişimi desteklemiyoruz.
-
Terör örgütlerinin Suriye’deki varlığını sürdürecek her türlü girişime karşıyız.
-
Halkın kalkınmasını engelleyecek adımlara ve eşit haklar temelinde bir sistemin kurulmasını önleyecek girişimlere karşı duruyoruz.
Fidan, Suriye’de herkesin — Kürt, Hristiyan, Sünni, Nusayri, Türkmen, Arap ve Dürzi topluluklarının — eşit haklara sahip olduğu bir anayasal düzenin kurulmasının Türkiye’nin temel hedeflerinden biri olduğunu belirtti.
“Etnik ve Mezhepsel Bölücülüğe Karşıyız”
Bakan Fidan, bölgede her türlü etnik, dini ve mezhepsel bölücülüğe karşı olduklarını açık şekilde ifade etti. Suriye’de yeni yönetimin, eşitlik ve kalkınma temelinde adımlar attığını gözlemlediklerini, ancak ülkenin sıfırdan değil, ciddi bir enkazdan yeniden inşa sürecine girdiğini söyledi.
PKK ve YPG’ye Mesaj: “Sistemden Çıkacaklar”
Fidan ayrıca, YPG ile Suriye yönetimi arasında imzalanan anlaşmanın uygulanmasını beklediklerini belirtti. PKK’ya da çağrıda bulunan Fidan, örgütün silah bırakması ve bölgede normalleşmenin önünü açması gerektiğini vurguladı. Şu ifadeleri kullandı:
“DAEŞ nasıl sistemden çıktıysa, PKK da çıkacaktır. Ya barışçıl yollarla çıkacaklar ya da başka yollarla, ama çıkacaklar.”
Fidan, bölge halklarının refah ve barış içinde yaşayacağı yeni bir sistemin inşa edilmesi gerektiğini, eski terör yöntemleriyle hareket eden aktörlerin artık bölgedeki gelecekte yeri olmadığını ifade etti.
“Türkiye Yapıcı Yaklaşımını Sürdürecek”
Son olarak Hakan Fidan, Türkiye’nin her zaman için hukuka, insani değerlere ve yapıcı diplomasiye dayalı bir yaklaşımı sürdüreceğini vurguladı. Ancak, başka ülkelerin aparatı olarak hareket eden gruplarla da mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi:
“İmkânlarımız, irademiz, Cumhurbaşkanımızın liderliği ve milletimizin desteğiyle bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Türkiye’nin Suriye Politikası: Güvenlik ve Diplomasi Dengesinde Yeni Dönem
Hakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin Suriye politikasında hem güvenlik hem diplomasi eksenli bir strateji izlediğini gösteriyor.
Bir yandan PKK/YPG gibi yapılarla mücadelede kararlı bir duruş sürdürülürken, diğer yandan Suriye’nin bütünlüğünü ve yeni anayasa sürecini destekleyerek bölgesel istikrar hedefleniyor.
Özellikle “etnik bölücülük” vurgusu, sadece PKK’yı değil, Suriye içinde federatif ya da otonom yapı taleplerini de reddeden bir tutumu işaret ediyor.
Bu yaklaşım, önümüzdeki süreçte Türkiye’nin hem ABD ile hem de bölgedeki Arap ülkeleriyle Suriye politikasında daha yoğun müzakerelere gireceğinin sinyalini veriyor.
Sonuç olarak, Ankara bölgesel pozisyonunu yalnız güvenlik ekseninde değil, aynı zamanda siyasi yeniden yapılanma sürecinde de belirleyici bir aktör haline getirmek istiyor.
