Siyasetin bazen kelimelerden çok fotoğraflarla konuştuğu bir çağda yaşıyoruz. Donald Trump ile Volodimir Zelenski’nin son buluşması da bunun son örneği oldu. Papa’nın ölümünün yarattığı tarihi boşluk bile, Trump’ın sahne kurma becerisi karşısında ikinci planda kaldı.
İki sandalye. Arkasında bir tablo: Aziz ve kurban. Trump’ın kendi sosyal medyasından paylaştığı bu karedeki sessizlik, belki de saatler süren konuşmalardan daha çok şey söylüyordu. Trump, adeta yeni bir Papa edasıyla sandalyeye kurulmuş, Zelenski’ye ‘senin hamînim’ mesajı veriyordu. Arkadaki tabloysa daha da derin bir okumayı zorunlu kılıyordu: Trump kendini bir kurtarıcı olarak mı sunuyor, yoksa Zelenski’yi kurban rolüne mi hapsediyor?
Bu buluşmanın zamanlaması ve verilen semboller, Ukrayna savaşı’nın artık bir başka aşamaya evrildiğini gösteriyor. Savaş, askeri alanda olduğu kadar, diplomatik masada da bir satranç oyunu. Üstelik bu oyunda, taşları süren el yalnızca Washington ya da Moskova değil; Çin’den Avrupa’ya, birçok aktör sessiz ama etkili hamleler yapıyor.
Savaşın başında Henry Kissinger’ın uyarılarına kulak asmayan Batı dünyası, şimdi Rusya’nın adım adım kurduğu yeni “güvenlik kemeriyle” karşı karşıya. Donbas’tan Dinyeper Nehri’ne, Kırım’dan Kuzey Kafkasya’ya kadar uzanan bir savunma hattı inşa edildi. Moskova’nın stratejisi açık: NATO’yu Karadeniz’den uzak tutmak, Kuzey Kafkasya’yı ve Türkistan koridorunu korumak, böylece tarihsel olarak zayıf kalan doğu-batı hattını tahkim etmek.
Trump ile Zelenski’nin baş başa görüşmesi işte bu büyük resmin küçük ama anlamlı bir sahnesi. Trump, Zelenski’ye sadece “hadi oturalım konuşalım” demedi; aynı zamanda “şartları kabullen” çağrısında bulundu. Trump’a göre artık yeni bir müzakere zemini oluşmalı ve bu zemin, Ukrayna’nın mevcut kayıplarını bir anlamda kabullenmesi üzerine kurulmalı.
Avrupa cephesine bakıldığında ise tablo daha da netleşiyor: Almanya, Fransa, İngiltere… Hepsi yorgun. Halklar savaşın uzamasından bıkmış durumda. Enerji maliyetleri patladı, aşırı sağ ve aşırı sol akımlar güç kazandı. Avrupa 1920’lerin kriz atmosferine benzer bir ruh hali içinde. Trump, tam da bu noktada devreye giriyor. Avrupa’yı sürekli bir tehdit algısıyla yaşatarak, yeni bir Marshall Planı’nın, yeni bir Amerikan liderliğinin zemininin oluşmasını istiyor.
Önümüzdeki süreçte Ukrayna haritası donmuş bir çatışma alanı mı olacak? Yoksa Rusya daha da derinlere mi ilerleyecek? Tayvan’dan Orta Asya’ya kadar yankıları olacak bu büyük oyunda, sahne arkasında çalan müziği değiştirecek olanlar, yalnızca silahlar değil; oturulan sandalyeler, paylaşılan fotoğraflar ve kurulan masalardır.
Trump ve Zelenski’nin verdiği poz, işte bu satranç tahtasında sessiz ama derin bir hamleydi. Kim kimin kurbanı olacak, kim kimin azizi… Henüz bilmiyoruz. Ama dans devam ediyor. Ve ayıyla dans edenin ne zaman oturacağına hâlâ ayı karar veriyor.