Arkeologlar, Çin’in güneydoğusundaki Guangdong eyaletindeki bir hayvanat bahçesinde çeşitli tarihi dönemlere ait yaklaşık 150 mezar keşfetti. Çin’in Xinhua Haber Ajansı’na göre, Nisan ve Temmuz 2024 tarihleri arasında bulunan bu mezarlar, 2.100 yılı aşkın bir zaman dilimini kapsayan farklı dönemlere ait.
Mezarlardan dördü, M.Ö. 206 ile M.S. 220 yılları arasındaki Han Hanedanlığı dönemine; sekizi, M.S. 265-589 yıllarındaki Jin ve Güney Hanedanlıkları dönemine; 15’i ise M.S. 618-907 yıllarındaki Tang Hanedanlığı’na tarihleniyor. Kalan 120’den fazla mezar ise, M.S. 1368 ile M.S. 1911 yılları arasında hüküm süren Ming ve Qing Hanedanlıklarına ait. Araştırmacılar, ayrıca günümüz Çin’inin ilk yıllarını oluşturan Çin Cumhuriyeti (1912-49) dönemine ait 48 mezar taşı da ortaya çıkardı. Ming ve Qing dönemlerine ait mezarların düzenli aralıklarla yerleştirilmiş olması, tüm alanın organize ve planlı bir mezarlığın parçası olduğunu gösteriyor.
Farklı dönemlerde kullanılan bu organize mezarlık alanları, insanlık tarihine dair önemli bilgiler sunuyor. Dünya genelinde bu tür mezar alanlarında yapılan kazılar, maddi kültürün diğer arkeolojik alanlara kıyasla daha iyi korunduğunu gösteriyor. Örneğin, yaklaşık 1300 metrekarelik bir alana yayılan son kazı alanında porselen, bronz, yeşim taşı ve boncuk süs eşyalarının yanı sıra yaklaşık 200 parça çanak çömlek de bulundu. Bu buluntular, Çin’in geçmişteki sosyal, politik, ekonomik ve ideolojik yapılarının nasıl değiştiğine dair değerli bilgiler sunabilir.
1956 yılında inşa edilen hayvanat bahçesindeki kazılar, bugüne kadar 30’dan fazla noktada yaklaşık 500 Antik Mezarın ortaya çıkarılmasına olanak sağladı. Bu kazılarda, Doğu Jin Hanedanlığı’na (M.S. 317-420) ait neredeyse bozulmamış 10 metre uzunluğundaki bir mezar, şimdiye kadar bulunan en büyük ve en iyi korunmuş mezar olarak öne çıkıyor. Ayrıca, Güney Hanedanlığı dönemine ait, kimliği henüz belirlenemeyen evli bir çifte ait olduğu düşünülen önemli bir ortak mezar da keşfedildi.
Guangdong zoo as seen via Google Earth
Son kazılarda dikkat çeken bir diğer unsur, mezarların daha yoğun bir şekilde dağılmış olması. Önemli bulgular arasında, Doğu Jin Hanedanlığı’ndan neredeyse bozulmamış bir mezar ile Güney Hanedanlığı’ndan iyi korunmuş bir mezar bulunuyor. Araştırmacılar, bu keşfin Jin ve Güney Hanedanlıkları dönemindeki inşaat teknolojisinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını umuyor. Bu iki önemli mezar üzerindeki ileri çalışmaların, Guangzhou’daki Altı Hanedanlık döneminde mezar yapıları, aşamaları ve cenaze törenlerinin ardındaki gelenekleri çözmeye yardımcı olabileceği belirtiliyor.
konuyorum’un yararlandığı kaynak: https://www.independent.co.uk