Ayşe Esen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği’nin düzenlediği **”Fikirdaş Ülkeler Liderler Çevrimiçi Toplantısı”**nda önemli mesajlar verdi. Özellikle Avrupa güvenliğinin Türkiye olmadan planlanamayacağını vurguladı.
“Avrupa Güvenliği Türkiye Olmadan Olmaz!”
Erdoğan’ın toplantıdaki en dikkat çekici sözlerinden biri şuydu:
📌 “Unutmayalım ki Avrupa güvenliği sadece birliğe üye ülkelerin meselesi değildir. Avrupalı müttefiklerin tümünü ilgilendiren bir konudur.”
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Avrupa’nın güvenliğine doğrudan katkı sağlayan bir ülke olduğunu ancak buna rağmen AB’nin savunma programlarından dışlandığını belirtti.
📢 Türkiye, AB’nin Savunma Planlarından Neden Dışlanıyor?
Erdoğan, Türkiye’nin Ukrayna savaşında hem diplomatik hem de askeri anlamda önemli rol oynadığını belirtti. Ancak AB’nin yeniden imar ve savunma projelerinde Türkiye’yi dışlamasını eleştirdi.
📌 “Savunma sanayimiz Ukrayna’ya destek verirken, özel sektörümüz savaş şartlarına rağmen bu ülkede faaliyetlerini sürdürüyorken, Türkiye’nin AB’nin savunma programlarından dışlanması açıklanamaz.”
Bu noktada akıllara şu soru geliyor:
AB, Türkiye’yi güvenlik konusunda bir ortak olarak mı görüyor, yoksa sadece gerektiğinde mi hatırlıyor?
🔍 NATO ve Avrupa Güvenliği: Türkiye Nerede Duruyor?
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin NATO’daki rolüne ve transatlantik bağın önemine de vurgu yaptı:
📌 “Tüm bu gayretlerde transatlantik bağın korunması ve müttefikimiz Amerika’nın güçlü desteğinin alınması da şüphesiz önemlidir.”
Türkiye’nin güçlü savunma sanayisine sahip olduğunu ve Avrupa’nın güvenlik mimarisine katkı sunmaya hazır olduğunu belirtti. Ancak burada kritik bir nokta var:
🟢 Türkiye, Avrupa savunma sanayi programlarına dahil edilmezse, NATO’daki rolüyle çelişen bir durum oluşur.
Bu noktada AB’nin stratejik bir tercih yapması gerekiyor:
- Türkiye’yi bir güvenlik ortağı olarak mı görecek?
- Yoksa sürecin dışında bırakarak yeni güvenlik riskleri mi yaratacak?
⚠️ Türkiye-AB İlişkileri ve Tam Üyelik Tartışması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin AB ile olan tam üyelik hedefini koruduğunu belirtti:
📌 “Biz tam üyelik hedefimizi çok güçlü biçimde muhafaza ediyoruz. Birliğin de artık stratejik ve vizyoner bir tutum benimsemesini, dolayısıyla üyelik müzakerelerimizin bir an önce canlandırılmasını bekliyoruz.”
Ancak AB’nin son yıllarda Türkiye’ye yönelik belirsiz bir politika izlediği görülüyor. Bir yandan Türkiye’nin güvenlik katkılarından faydalanmak isterken, diğer yandan tam üyelik sürecini dondurmuş bir pozisyonda.
Bu da şu soruyu akıllara getiriyor:
❓ AB, Türkiye’yi sadece gerektiğinde mi hatırlıyor? Yoksa Türkiye ile gerçek bir ortaklık mı kurmak istiyor?
AB ve Türkiye Gerçek Bir Ortaklık Kurabilecek mi?
🔵 Türkiye, Avrupa güvenliği için kritik bir aktör.
🔵 Türkiye’nin AB’nin savunma projelerinden dışlanması, stratejik bir hata olabilir.
🔵 AB, Türkiye ile ilişkilerinde belirsiz ve çelişkili bir tutum sergiliyor.
👉 Sence Türkiye Avrupa’nın güvenlik planlarında daha fazla yer almalı mı? Yoksa AB’nin mevcut tutumu doğru mu?
✍️ Yorumlarda fikirlerini paylaş, birlikte tartışalım!
