Türkiye’de siyaset sahnesi, geçmişte birçok kez diploma tartışmalarıyla çalkalandı. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite diploması uzun süre tartışıldı; muhalefet Erdoğan’ın üniversite mezunu olmadığı iddiasını gündeme taşıdı, ancak bu iddialar hiçbir zaman somut sonuç doğurmadı ve siyasi söylem düzeyinde kaldı.
Bugün ise tartışmanın odağında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu bulunuyor. İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun diplomasını “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle iptal etmesi, diploma tartışmalarının farklı bir boyuta taşınmasına neden oldu. Geçmişte Erdoğan hakkındaki iddialar iddia düzeyinde kalırken, bugün İmamoğlu’nun resmi olarak diplomasının iptal edilmesi, siyasetin yeni ve somut bir krizini işaret ediyor.
Üniversite, 1990 yılında İşletme Fakültesi İngilizce programına yatay geçişlerin usulsüz olduğunu ve İmamoğlu’nun da dahil olduğu 28 kişinin diplomalarının iptal edildiğini açıkladı. Bu karar, hem hukuki hem de siyasi sonuçları açısından önem taşıyor. Kamuoyu, bir yandan kararın arkasında siyasi hesaplaşmanın olup olmadığını sorgularken, diğer yandan üniversitenin bu kararı almakta neden bu kadar geciktiğini de merak ediyor.
Geçmişte Erdoğan hakkındaki diploma tartışmalarının hiçbir zaman hukuki bir sonuca ulaşamaması ile İmamoğlu’nun şimdi resmi olarak diplomasız kalması arasındaki fark, siyasi atmosfer açısından dikkat çekici. Bir siyasetçinin diplomasının iptal edilmesi, siyasi kariyerinin önünde ciddi bir engel oluşturabilir ve bu durum siyasetin geleceğine yönelik yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanabilir.
Sonuç olarak, İmamoğlu’nun diploma iptal kararı, siyasetin ve hukukun kesiştiği noktada Türkiye’deki dengeleri yeniden sorgulatacak. Kamuoyu, bu gelişmenin ardından hem hukuki süreci hem de siyasi tartışmaları yakından izleyecek.