Hamas'ın Tarihi Başarısı Gazze’de Taş Üstünde Taş Baş Üstünde Baş Kalmadı!

Hamas’ın Tarihi Başarısı: Gazze’de Taş Üstünde Taş Omuz Üstünde Baş Kalmadı!

Temmuz 21, 2025
konu yorum

İsrail’in Mart ayında Hamas’la yaptığı ateşkesten çekilmesinin ardından Gazze’ye yönelik saldırılarını artırması, sadece geniş çaplı bir yıkımı değil, aynı zamanda Hamas’ın stratejik ve siyasi başarısızlığını da gün yüzüne çıkardı. hükümetinin ve uluslararası kurumların verilerine göre, İsrail ordusu son 15 ayda Gazze Şeridi’ne yaklaşık 100 bin ton patlayıcı bıraktı. Bu lar sonucunda altyapının yaklaşık %88’i tahrip olurken, 17 binden fazlası çocuk olmak üzere 47 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Su, elektrik, sağlık ve eğitim gibi temel hizmet ağları büyük ölçüde çöktü; kamu binaları, hastaneler, okullar ve ibadethaneler hedef alındı.

Uydu görüntüleri ve doğrulanmış videolar, İsrail ordusunun operasyonel kontrol sağladığını iddia ettiği bölgelerde gerçekleştirilen geniş ölçekli ve planlı yıkımları ortaya koyuyor. Yıkılan yapılar arasında ciddi hasar görmüş binaların yanı sıra, sağlam durumda olan apartmanlar ve kamu yapıları da bulunuyor. İsrail tarafı bu yıkımları Hamas’ın askeri varlıklarını sivil yerleşimlere gizlemesiyle açıklarken, hukukçular bu uygulamaların Cenevre Sözleşmeleri kapsamında teşkil edebileceğini vurguluyor.

Gazze'nin yüzde 88'i Filistinlileri zorla yerinden edilmeye iten İsrail'in sözde "tahliye emri" altında

Ancak ortaya çıkan bu dramatik tabloyu yalnızca İsrail’in yıkıcı gücüyle açıklamak eksik kalır. Hamas’ın yıllardır izlediği askeri ve siyasi strateji, hem sahada hem de uluslararası alanda la sonuçlandı. Örgüt, sivilleri korumak yerine, sivil alanları askeri hedef haline getiren bir yapı kurdu. Okulların, camilerin ve apartmanların altına inşa edilen tüneller, mühimmat depoları ve komuta merkezleri, İsrail’e bu alanları hedef alma bahanesi sundu. Bu yaklaşım, halkı koruyamadığı gibi, kazanma çabasını da zedeledi.

7 Ekim 2023’te başlatılan saldırılar Hamas açısından kısa vadeli bir askeri sürpriz gibi görünse de, uzun vadede Gazze’yi felakete sürükleyen stratejik bir hata haline geldi. Ne Filistin içi birlik sağlandı ne de uluslararası kamuoyu Hamas’ın etrafında kenetlendi. Aksine, İsrail’in “mutlak caydırıcılık” doktrinini uygulaması kolaylaştı, Filistin halkı ise hem dış saldırının hem içerideki siyasal akıl tutulmasının bedelini ağır biçimde ödedi.

Gazze’deki insani krizin boyutları ürkütücü. Sağlık hizmetleri neredeyse tamamen durdu, suya erişim Dünya Sağlık Örgütü standartlarının çok altına düştü. Elektrik altyapısının büyük bölümü yok edilirken, halk hijyen eksikliğinden kaynaklanan bulaşıcı hastalıklarla mücadele ediyor. 71 bini aşkın kişi hepatit gibi enfeksiyonlara yakalanmış durumda.

Gazze’de yaşananlar yalnızca bir savaşın değil, stratejik akıl ve siyasal sorumluluk eksikliğinin de yıkıcı sonucudur. İsrail’in aşırı güç kullanımının sorgulanması ne kadar gerekliyse, Hamas’ın sivilleri askeri hedefe dönüştüren taktiklerinin yol açtığı yıkım da aynı şekilde eleştirilmelidir. Bu tablo, yeni bir Filistin liderliği, sahici bir ulusal uzlaşı ve uluslararası toplumun ilkeli sorumluluğu olmadan değişmeyecektir.

2025%2F07%2FAA 38033738

İsrail-Hamas Çatışmasında Stratejik Çıkmaz

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar, tarafların askeri ve siyasi hedeflerine ulaşamadan süregiden, düşük yoğunluklu ama yıkıcı bir çıkmaza dönüşmüş durumda. Her iki taraf da mevcut araçlarla stratejik üstünlük sağlamaya çalışıyor, ancak ne İsrail Hamas’ı etkisizleştirebiliyor ne de Hamas İsrail’e karşı gerçek bir zafer elde edebiliyor.

İsrail üstün askeri kapasiteye, gelişmiş istihbarat altyapısına ve uluslararası diplomatik desteğe sahip olmasına rağmen, Gazze’den gelen tehditleri tamamen ortadan kaldıramıyor. Hava savunma sistemleri, tünel bariyerleri, hassas saldırı yetenekleri ve ABD güvencesiyle çalışan diplomatik ağlar, İsrail’e ciddi bir güvenlik avantajı sunsa da, bu araçlar kalıcı stratejik sonuçlar üretmekte yetersiz kalıyor. İsrail, genellikle kısa vadeli hedeflerle, örneğin geçici güvenlik, rehinelerin serbest bırakılması ya da insani yardımların kısıtlı artırımı gibi hedeflerle yetiniyor.

Hamas ise ideolojik olarak İsrail’in varlığını reddeden bir çizgide kalmaya devam ediyor. Pratikte ise Gazze’deki halkın yaşam koşullarını bir nebze iyileştirmek, ablukanın bazı yönlerini esnetmek ve İsrail’e karşı sembolik askeri direnç göstermek gibi daha dar hedeflere odaklanıyor. Roket saldırıları, tüneller, sınır olayları ve medya propagandası gibi araçları, İsrail’i rahatsız etmekte etkili olsa da, gerçek anlamda bir stratejik değişim yaratamıyor. Hamas, uluslararası alanda da büyük ölçüde yalnız kalmış durumda; İran, Katar ve Türkiye gibi aktörlerin kısıtlı desteği dışında geniş çaplı bir diplomatik gücü yok.

Her iki taraf da büyük çaplı bir savaştan kaçınırken, barış için kalıcı diplomatik bir uzlaşıya da yanaşmıyor. Bu nedenle çatışmalar, geniş çaplı bir çözüm arayışı yerine, sınırlı çatışmalar ve geçici ateşkeslerle sürüp gidiyor. Aslında her iki taraf da mevcut dengeyi, ağır maliyetlerine rağmen kabul edilebilir buluyor; çünkü ne savaşın genişletilmesi ne de taviz verilerek çözüm aranması tercih ediliyor.

İsrail ile Hamas arasındaki çatışma, karşılıklı olarak sürdürülen ancak stratejik olarak kısır bir döngüye sıkışmış durumda. Bu çıkmaz ancak kapsamlı bir askeri harekât ya da taraflar arasında ciddi ve köklü bir diplomatik uzlaşıyla kırılabilir. Aksi takdirde mevcut çatışma hali, uzun vadeli bir istikrarsızlık döngüsüne dönüşmeye devam edecektir.

2025%2F07%2FAA 37602348

Hamas’ın Stratejisi Çöktü Hamas Gazze’de Kaybetti”

Hamas hareketi başarısızlığa uğramıştır; bu hem Gazze halkına daha fazla acı yaşatmış hem de Filistin meselesinin çözümünü yıllarca ertelemiştir. İsrail, Hamas’ın askeri kanadındaki 24 taburdan 18’ini etkisizleştirdi; geriye kalanlar Rafah ve merkezde kaldı. Yaklaşık 134 rehine hâlâ Hamas’ın elinde. İsrail yüzlerce rehineyi kurtardı.

Yahya Sinwar ve Muhammed Deif tünellere saklandı; Marwan Issa ve Saleh al-Arouri gibi üst düzey liderler öldürüldü. Hamas’ın “Nehrinden Denize Filistin” ideali sahada cılız kaldı; İsrail, Gazze’yi hâlâ sıkı kontrol altında tutuyor.

Hamas, Arap dünyasında ve Batı’da ne geniş destek sağladı ne de abluka kalktı. Suudi Arabistan gibi ülkelerle ilişkiler güç kazanırken, diplomatik kazanımlar sınırlı; ABD’nin etkisiyle barış gündeminden uzaklaştılar.

Hamas’ın askeri saldırısı (“el-Aksa Sel”) yalnızca Gazze’de büyük yıkıma yol açtı; İsrail’in bölgesel nüfuzuna darbe indiremedi. Filistin davası kalıcı bir çözüm bulamadan durdu. Hamas, Filistin tarihinde yeni bir “Nakba”nın simgesi oldu.

İran’ın bölgedeki etkisi geriledi, Müslüman Kardeşler hareketi zayıfladı; artık Gazze’de bir “İslam Emaneti” yok. Filistin davası iç liderlik eksikliğiyle tekrar yüzleşmek zorunda; bir asır önceki çıkmaz sürüyor.

Birileri Gazze edebiyatına devam etsin. Şehit edebiyatına devam etsin. Göz göre bir halkı topyekün ölüme mahkum eden  askeri bir stratejinin anlaşılır ve kabul edilir tarafı yoktur!

Seçilmiş Kaynakça

https://jcpa.org/assessing-hamas-failures/

https://www.foreignaffairs.com/israel/hamass-goal-gaza?

https://www.dw.com/tr/gazzede-bilanço-ağırlaşıyor/audio-17772610

https://www.bbc.com/turkce/resources/idt-33fccfbe-abcc-4af1-bdd2-632b2787cf59

https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/turkistandan/gazze-39-de-son-bilanco/53d263468a58c9051c2920fe

https://www.tasnimnews.com/tr/news/2025/06/05/3328556/gazze-de-600-günlük-savaşın-bilançosu-açlık-can-alıyor

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-in-15-aylik-saldirilari-gazzede-altyapinin-yaklasik-yuzde-90ini-tahrip-etti/3459310

Latest from Ömür Çelikdönmez

Suriye Ordusuna Türkmen Damgası!

Suriye Ordusuna Türkmen Damgası!

Suriye Türklerine ‘Türkmen’ denilmesini hoş karşılamayanlar var. Türk Tükmendir, Türkmen Türk’tür. Havadan nem kapmaya gerek yok. Hangi Türkmen, Türklüğünden rahatsız olur? Şairin dediği gibi;
Marksizm Direnişe Yardımcı Olacak mı, Yoksa Engel mi Olacak?
Önceki Hikaye

Marksizm Direnişe Yardımcı Olacak mı, Yoksa Engel mi Olacak?

Türkiye’nin Ortadoğu Vizyonu: Bölgesel Konsensus ve Üst Kimlik İnşası
Sonraki Hikaye

Türkiye’nin Ortadoğu Vizyonu: Bölgesel Konsensus ve Üst Kimlik İnşası

GitTop

Don't Miss