Leman Karikatürü: Yıkım, Travma ve Kimlik Krizi

Leman Karikatürü: Yıkım, Travma ve Kimlik Krizi

Temmuz 1, 2025
konu yorum

26 Haziran 2025’te yayımlanan bir karikatür, yalnızca bir çizim değil; nın kırılgan ruh halini, tarihsel travmalarını ve kolektif ni yeniden gün yüzüne çıkardı. Leman dergisinin kapağında yer alan, savaş bölgesinde geçen ve Hz. Muhammed ile Hz. Musa’yı konu eden karikatür, protestolarla karşılandı. Sosyal medyada boykot çağrıları yapıldı, ofis önünde gösteriler düzenlendi, kimi küçük şiddet olayları yaşandı. Karikatürist hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, siyasi otoriteler olaya “alçakça saldırı” tanımı getirdi.

Bu olay, İslam coğrafyasının sadece kültürel değil, varoluşsal bir travma ile yaşadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Çünkü mesele karikatürün içeriğinden öteye uzanıyor. Mesele; bir medeniyetin aşağılanmışlığı, karşısında yaşadığı yüzyıllık kırılma ve artık kronikleşen güvensizlik halidir. , bu büyük krizin sadece tetikleyici yüzeyinden biri.

Tarihsel Zemin: Kaybedilmiş Bir Çağın Gölgesi

İslam dünyasının bugünkü öfkesi, 26 Haziran 2025’te başlamadı. 1798’de Napolyon’un Mısır’a çıkışıyla başlayan modern işgal döngüsü; Osmanlı’nın çöküşüyle Ortadoğu’nun cetvelle çizilen sınırlarına, 20. yüzyıl boyunca yapılan darbelerden günümüzün vekalet savaşlarına kadar uzanan bir sömürgeci mühendislik sürecinin sonucudur.

Afganistan, Irak, Libya, Yemen, Suriye, Sudan… Neredeyse İslam coğrafyasının tamamı ya işgal edildi ya iç savaşla paramparça edildi ya da dış müdahalelerle yeniden dizayn edildi. 1980’lerden sonra hızlanan bu süreç, 2000’lerde tam bir istikrarsızlık ve yıkım döngüsüne dönüştü. Sınırlar değişti, devlet yapıları çöktü, halklar yerinden edildi, kültürel hafıza örselendi. Bu sadece fiziki bir yıkım değil; tarihi bir özgüvenin, aidiyetin ve direnç duygusunun da yok edilmesi anlamına geliyordu.

Ve şimdi geldiğimiz noktada, bu halklar sadece geçmişin değil, bugünün de sürekli bombardımanı altında yaşıyor. İsrail’in 7 Ekim 2023 sonrası başlattığı saldırılarla birlikte Gazze yerle bir edildi, on binlerce sivil hayatını kaybetti. Bu saldırılar Lübnan’a, Suriye’ye ve İran’a kadar yayıldı. Bu tablo artık bir istisna değil, İslam coğrafyasının normali hâline geldi.

Kolektif Ruh Halinin Krizi: ve Öfke

Sürekli kaybeden, sürekli yıkıma uğrayan bir toplumun ruh hâli ne olur?

İslam dünyasında bu sorunun cevabı artık sokakta, sosyal medyada, camide, meydanlarda açıkça görülebiliyor. Bu halklar sadece maddi yıkımın değil, aşağılanmanın ve dışlanmanın yarattığı duygusal enkazın altında yaşıyor. Her kültürel olay, her sembolik temas, bu kolektif yaraya değdiğinde büyük bir patlama yaşanıyor. Çünkü artık öfke sadece o ana değil, geçmişin tamamına duyuluyor.

Leman karikatürü tam da bu patlama anlarından biridir. Hz. Muhammed ve Hz. Musa’yı savaş bölgesinde karşı karşıya getiren çizim, Leman’ın açıklamasına göre “ironik bir vicdan çağrısı”ydı. Ancak toplumun geniş kesimi bunu “dine hakaret”, “peygambere saldırı” ve hatta “düşman psikolojisinin içeri taşınması” olarak algıladı. Çünkü bu toplum artık kendisini sürekli aşağılanan, inancı hedef alınan, kimliği küçümsenen bir varlık olarak görüyor. Ve bu algı, karikatür gibi olaylarda yoğun bir duygusal tepkimeye yol açıyor.

Bu noktada fanatizm dediğimiz olguya başka bir gözle bakmak gerekir. Bugün İslam dünyasında yükselen fanatizm, çoğu zaman dinin özüne değil, aşağılanmaya karşı geliştirilen bir savunma refleksine dayanıyor. Bu fanatizm bir inanç değil, bir reaksiyon. Siyasi temsilin olmaması, kültürel üretim gücünün düşüklüğü, ekonomik bağımsızlığın kaybı; bireyi ve toplumu, yalnızca ideolojik tepkilere itiyor. Yani fanatizm, bir tercihin değil, bir çaresizliğin sonucu.

Bu nedenle Leman karikatürüne verilen tepkiler sadece dini hassasiyetin değil, aynı zamanda tarihin dışına itilmişliğin öfkesidir. Ve bu öfke ne tam olarak organize, ne de sağlıklı bir şekilde kanalize edilebiliyor. Kimileri boykot çağrısı yapıyor, kimileri taş atıyor, kimileri “intikam” sloganları atıyor. Ancak bu tepkiler, ne adalet sağlıyor ne de yeni bir bilinç yaratıyor. Aksine, İslam dünyasının “fanatik ve tahammülsüz” imajını derinleştiriyor, uluslararası yalnızlığı artırıyor.

İkilem: Sessizlik mi, Çığlık mı?

İslam dünyası burada büyük bir ikilemle karşı karşıya:

– Sessiz kalmak, kültürel ve psikolojik teslimiyetin derinleşmesine neden oluyor.
– Ancak kontrolsüz tepkiler vermek, hem içeride sağlıklı tartışma zemininin çökmesine, hem de dışarıda karikatürize edilmiş bir Müslüman kimliğin güçlenmesine yol açıyor.

Dolayısıyla mesele, yalnızca Leman karikatürüne karşı nasıl tepki verileceği meselesi değil; daha derin ve yapısal bir sorunun dışavurumu. O da şudur: İslam coğrafyası kendi varoluşunu, itibarını ve savunma mekanizmalarını nasıl yeniden inşa edecek?

Bu sorunun cevabı ne yasaklamalarda, ne linç çağrılarında ne de Batı’yı topyekûn şeytanlaştıran tepkilerde gizlidir. Çözüm, tarihsel travmalarla yüzleşen, özgüvenli, kültürel olarak üretken ve entelektüel olarak sağlam bir toplumsal yapı kurmaktan geçer.

İslam coğrafyası artık sadece adalet istememeli, aynı zamanda adil bir temsil ve eleştirel bilinç üretmeli. Fanatizme değil, bilgiye; öfkeye değil, stratejiye; kimlik korkularına değil, özgür düşünceye yaslanan yeni bir ufka ihtiyaç var. Aksi takdirde her yeni karikatür, her yeni provokasyon, bizi aynı çemberin içinde döndürmeye devam edecek.

Bugün Leman dergisi tartışılıyor. Yarın başka bir gazete, başka bir sanatçı ya da başka bir yayın organı konuşulacak. Ama mesele şahıslar ya da dergiler değil. Mesele, İslam dünyasının hâlâ bitmeyen bir yıkımın içinden konuşuyor olmasıdır. Bu coğrafyada karikatürlere verilen tepkiler, aslında kaybedilen bir asrın çığlığıdır.

Bu çığlık ya sağlıklı bir yeniden doğuşa dönüşür, ya da tarihin dipsiz kuyusunda yankılanmaya devam eder.

Latest from Hayati Esen

ABD Suriye Yaptırımlarını Kaldırdı: Türkiye İçin Yeni Dönem Başlıyor mu?
Önceki Hikaye

ABD Suriye Yaptırımlarını Kaldırdı: Türkiye İçin Yeni Dönem Başlıyor mu?

Cloudflare'dan Yapay Zekâ Botlarına Darbe: İçerik Tarayan AI Botlarına Ücret Dönemi Başladı
Sonraki Hikaye

Cloudflare’dan Yapay Zekâ Botlarına Darbe: İçerik Tarayan AI Botlarına Ücret Dönemi Başladı

Git

Don't Miss