Son dönemde CHP içerisindeki liderlik mücadelesi, siyasetin gündemini belirleyen konular arasında yer alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı açıklamalar, bu mücadelenin en önemli işaretlerinden biri. Peki, İmamoğlu’nun mesajı kime yönelikti? Bu açıklamalarla kimleri hedef aldı?
İmamoğlu’nun son açıklamalarını değerlendirdiğimizde, aslında partinin genelini hedef aldığını söyleyebiliriz. Ancak özellikle Mansur Yavaş’a yönelik bir eleştiri okunu da görmek mümkün. İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’ndan rahatsızlık duyduğu bir gerçek. Ancak Kılıçdaroğlu’nu tamamen göz ardı etmesi de pek olası değil.
14-28 Mayıs sürecinde Altılı Masa’nın oluşumunda, helalleşme sürecinin başlamasında ve Kılıçdaroğlu’nun genel politikalarının etkisi büyük oldu. Ancak CHP içerisindeki bazı kesimler, Kılıçdaroğlu’nun misyonunu tamamladığını düşünüyor. Bu görüşe göre, Kılıçdaroğlu’nun misyonu, partiyi belli bir noktaya kadar getirmekle sınırlıydı. Özellikle Alevi seçmen kitlesi ve ittifak ortakları, gelecekte de Kılıçdaroğlu’nun kapısını çalacaktır. Ancak bu noktada Kılıçdaroğlu’nun misyonunun tamamlandığı ve partinin yeni bir yola girmesi gerektiği görüşü hakim.
Kılıçdaroğlu’nun partideki rolü eleştirilse de, CHP’yi %25’lerden %35’lere taşıyan bir lider olarak önemli bir yere sahip. Onu tamamen göz ardı etmek haksızlık olur. Kılıçdaroğlu’nun siyasetteki bu rolü, 2028 seçimlerinde de etkili olacaktır. Ancak İmamoğlu’nun açıklamalarının, hem Kılıçdaroğlu’nu hem de Mansur Yavaş’ı hedef aldığını unutmamak gerek. Yavaş’a yönelik açıklamalar ise ilerleyen süreçte daha da sertleşebilir.
CHP’nin son tüzük kurultayında Ekrem İmamoğlu’nun uzun süre ayakta alkışlanması, parti içerisindeki liderlik tartışmalarını daha da alevlendirdi. Bu durum, CHP Genel Başkanı’nın kim olduğuna dair soru işaretlerini artırıyor. Partide asıl lider kim? İmamoğlu mu, yoksa Özgür Özel mi? CHP, liderini ve gelecekteki siyasi markasını belirlemekte zorlanıyor. Özellikle Yavaş ve İmamoğlu arasındaki rekabet, CHP içerisindeki güç mücadelesinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor.
Mansur Yavaş’ın açıklamalarına baktığımızda, adaylık konusunda istekli olduğunu görüyoruz. Yavaş, “Zamanı gelince oturulur konuşulur” diyerek adaylığa açık kapı bırakıyor. Ancak Yavaş’ın açıklamalarında, İmamoğlu’na yönelik bir meydan okuma var. Bu durum, iki popüler figür arasındaki rekabetin derinleştiğini gösteriyor. Kamuoyu yoklamalarına göre, Mansur Yavaş’ın %49 civarında bir destek bulduğu, İmamoğlu’nun ise %38 civarında bir desteğe sahip olduğu ortaya çıkıyor.
Yerel seçim sürecinde İmamoğlu, İstanbul özelinde %38 ile başlamış, ancak yerel seçim sürecini genel seçim havasına taşıyarak başarılı olmuştu. Bugün ise benzer bir stratejiyle, parti içerisindeki liderlik mücadelesinde öne çıkmayı hedefliyor. İmamoğlu’nun Türkiye genelinde yaptığı açıklamalar, partideki çatışmaları gündeme getiriyor ve bu açıklamalar, İmamoğlu’nun partideki liderlik mücadelesinde daha fazla öne çıkacağını gösteriyor.
Sonuç olarak, CHP içerisindeki liderlik mücadelesi hız kesmeden devam ediyor. İmamoğlu’nun mesajları, hem Kılıçdaroğlu’na hem de Yavaş’a yönelik bir meydan okuma niteliğinde. Bu sürecin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki dönemde CHP’nin geleceğini de belirleyecek.