Son 1 Yılda Görmezden Gelinenler ve Sessiz Dünyanın İki Yüzlülüğü

Son Bir Yılda Görmezden Gelinenler ve Sessiz Dünyanın İki Yüzlülüğü

Gazze'deki insanlık krizi: 7 Ekim'den bugüne yaşanan katliamlar, İsrail'in sivil hedeflere saldırıları ve dünya liderlerinin sessizliği. Filistin'in tarihsel mücadelesi ve adalet arayışına dair çarpıcı bir bakış. Adalet, barış ve insan hakları odaklı bir değerlendirme..
Ekim 8, 2024
konu yorum

Gazze’deki insanlık trajedisi bir yıldır tüm dünyanın gözleri önünde sürüyor. , , ; hayatları geri dönülemez şekilde yok ediliyor. Bugün, 7 Ekim’den bu yana yaşanan olayların yıl dönümündeyiz ve bu süreçte İsrail’in ’ye yönelik saldırıları her geçen gün daha fazla sivil kayıplara neden oldu. Birçok insan belki bu acı haberleri her gün duydu, ancak gerçek anlamda neyin yaşandığını tam olarak kavrayabildik mi?

7 Ekim: Bir Başlangıç mı, Bir Devam mı?

Sıklıkla, İsrail’in Gazze’ye karşı başlattığı operasyonların 7 Ekim 2023’te başladığı düşünülse de, bu sadece bir yanılsamadır. Filistin topraklarındaki zulüm, çok daha eski tarihlere, 1917’deki Balfour Deklarasyonu’na kadar uzanır. Bu tarihten bu yana, Filistin halkı sürekli baskı, işgal, yerinden edilme ve katliamlarla yüzleşmiştir. 1948’de İsrail’in kurulmasıyla birlikte Filistin halkı için yeni bir mücadele dönemi başlamış, 1967’deki Altı Gün Savaşı, 1987’deki Birinci İntifada ve 2000’deki İkinci İntifada gibi pek çok dönüm noktası yaşanmıştır.

7 Ekim 2023’te başlayan olaylar, bu uzun tarihin sadece son halkasıdır. İsrail’in, Hamas’a karşı başlattığı operasyonun adı altında Gazze’yi hedef almasıyla, bir yılda 42 bin insan hayatını kaybetti. Çoğunluğu kadın ve çocuk olan bu siviller, dünyanın sessizliğinde can verdi.

Sessizliğin Çığlığı: Dünya Nerede?

İsrail’in katliamlarına karşı dünya liderlerinin tutumu büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Özellikle ABD ve Batılı ülkeler, İsrail’e hem ekonomik hem de askeri destek sağlayarak bu saldırıların devamını mümkün kılıyor. ABD, bir yıl içinde İsrail’e 17.9 milyar dolar askeri yardımda bulundu. Bu yardımlar, Filistin halkına karşı uygulanan saldırıları daha da yıkıcı hale getirdi.

Öte yandan, dünya liderlerinin Gazze’de yaşananları görmezden gelmesi, bu trajediyi daha da derinleştiriyor. İsrail tarafından vurulan hastaneler, okullar, BM binaları ve sivil yerleşim alanları bile uluslararası toplumda yeterince tepki yaratmadı. Her gün yüzlerce çocuğun öldüğü Gazze’de, bu ölümler sadece bir sayı olarak kaldı. Ancak 177.000 çocuğun bir arada öldüğü bir sahneyi hayal edebiliyor muyuz? Bir okul bahçesinde 1.000 çocuk toplansa, onların yok edilişini izlemek ne kadar kabul edilebilir olurdu?

İnsanlığın Çifte Standardı

Dünyanın her yerinde sivillerin ölümü kınanırken, neden Filistinlilerin ölümü bu kadar normalleştirildi? Gazze’de olanlar bir “savaş” değil, topyekûn bir katliamdır. Buna rağmen, bu katliam Batı’da çoğu zaman terörle mücadele adı altında meşrulaştırılmaya çalışılıyor. 7 Ekim’de yaşananlar ne kadar korkunç olsa da, bu olayları Gazze’nin sistematik şekilde abluka altında tutulduğu ve yok edilmeye çalışıldığı gerçekliğinden bağımsız ele almak mümkün değil.

Bu trajediye sessiz kalınması, aslında dünya liderlerinin ve toplumlarının iki yüzlülüğünü gözler önüne seriyor. Bir yandan insan hakları, özgürlük ve demokrasi söylemleri yükseltilirken, diğer yandan Filistin’de çocukların, kadınların ve masum sivillerin öldürülmesine göz yumuluyor.

Adalet Arayışı: Filistin İçin Ses Vermek

Filistin’de yaşananlar sadece bir bölgesel çatışma değil, küresel vicdanın sınandığı bir durumdur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İslam ülkeleri ve dünya liderlerine yaptığı çağrılar da bu duruma bir çözüm üretilebilmesi için önemli adımlar olabilir. Ancak, maalesef bugüne kadar bu çağrılar yeterince yankı bulmadı. Filistin için adalet isteyen milyarlarca insanın sesi, İsrail’in ardındaki güçlü ittifaklar karşısında etkisiz kalıyor.

Bugün, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamlara göz yuman dünya, gelecekte insanlığın vicdanında nasıl bir yara açacak? Hitler nasıl insanlık önünde hesap verdiyse, Netanyahu ve İsrail yönetimi de bir gün aynı hesapla yüzleşecektir. Ancak bu hesaplaşmanın ne kadar gecikeceği ve daha kaç çocuğun, kadının, masum sivilin hayatını kaybedeceği belirsizdir.

Bir Gelecek Umudu

Bugün Filistin için bir şey yapamıyor olabiliriz, ama en azından bu trajediyi unutmamalı ve unutturmamalıyız. Çocuklarımıza, bu iki yüzlülüğü ve sessizliği anlatmalıyız. Çünkü gelecekte, adalet arayışımızın temelinde, bu yaşananları hatırlamak ve hatırlatmak olacaktır.

Bir yıl içinde Filistin’de binlerce hayat sona erdi. Ancak bu sadece sayılardan ibaret değil; her biri bir hikaye, bir umut ve bir gelecekti. Gazze’deki çocukların çığlıkları, insanlığın vicdanını sarsmalı ve sessizliği bozan bir adalet arayışı doğurmalıdır.

KanoYorum editör

Latest from DÜNYA

İsrail ve İran Arasındaki Gerilim: Nükleer Tesisler Hedefte mi?
Önceki Hikaye

İsrail ve İran Arasındaki Gerilim: Nükleer Tesisler Hedefte mi?

Acun Ilıcalı'dan Türk Futboluna Eleştiriler
Sonraki Hikaye

Acun Ilıcalı’dan Türk Futboluna Eleştiriler

Git

Don't Miss