Ankara’dan NATO ve Rusya Arasında Denge Çabaları
Financial Times’ın (FT) kaynaklarına dayandırdığı bilgilere göre, Türkiye son haftalarda gümrük sistemlerini güncelleyerek, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşta stratejik öneme sahip olduğu değerlendirilen ABD yapımı ürünlerin ihracatını durdurdu. Özellikle mikroçipler, işlemciler ve kontrol sistemleri gibi, askeri amaçlarla kullanılabileceği düşünülen 40’tan fazla ürün kategorisini hedef alan bu yeni kısıtlamalar, Türkiye’nin savaş konusundaki denge politikasına dair çarpıcı bir gelişme olarak görülüyor.
ABD’nin Yaptırım Tehditleri ve Türk Bankalarının Adımları
FT’nin raporuna göre, Ankara’nın ihracat kısıtlamalarındaki bu güncellemeleri, Washington’un Türkiye’ye yönelik yaptırım tehditlerinin ardından hız kazandı. Geçtiğimiz bir yıl içinde Türk bankalarının da Rusya ile mali ilişkilerini azalttığı belirtilirken, bu durum Türkiye’nin ABD’nin yaptırımlarını dikkate aldığını gösteriyor. Ankara’nın bu hamlesi, Rusya’ya yönelik ihracat politikasındaki değişim sinyalleri olarak değerlendirilebilir.
AB Yaptırımlarını Türkiye Üzerinden Aşan Rusya
Haberde dikkat çeken bir diğer nokta ise Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların, Türkiye üzerinden kısmen aşılabilmesi oldu. Türkiye’nin Rusya’ya ihracata ilişkin politikasının kamuoyuna açıklanmamış olması, siyasi hassasiyetlerle açıklanıyor. NATO üyesi olan Türkiye’nin bu denge politikası, hem Batı hem de Moskova ile ilişkileri aynı anda sürdürme çabası olarak nitelendiriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Rusya hem de Ukrayna ile olumlu ilişkilerini koruma yönündeki politikası, bu karmaşık durumu daha da belirgin hale getiriyor.
Türkiye’nin Enerji İthalatı Artışı ve Rusya İlişkileri
Türkiye’nin 2023 yılında Rusya’dan 45,9 milyar dolar değerinde petrol, doğal gaz ve kömür ithal ederek Rus fosil yakıtlarının en büyük alıcılarından biri haline gelmesi, dikkat çekici bir başka veri olarak öne çıkıyor. Bu rakam, son 10 yılda beş katlık bir artışa işaret ediyor ve Ankara’nın enerji ihtiyaçları nedeniyle Rusya ile ekonomik ilişkilerini sürdürmek zorunda olduğunun bir göstergesi olarak görülüyor.
Ukrayna’ya Destek ve Tahıl Koridoru Anlaşması
Erdoğan hükümeti, bir yandan Ukrayna’nın egemenliğine destek verirken, diğer yandan bu ülkeye askeri ve insani yardımlarda bulunmaya devam ediyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler ile birlikte 2022’de, savaş nedeniyle artan küresel gıda fiyatlarını dengeleyebilmek adına kritik önemde olan bir tahıl anlaşmasına aracılık etti. Bu anlaşma sayesinde Ukrayna’nın tarım ürünleri Karadeniz üzerinden dünya pazarına ulaşmaya devam etti.
Sonuç: Zor Bir Denge Siyaseti
Türkiye, NATO üyesi olarak Batı ittifakının bir parçası olsa da, Rusya ile stratejik ilişkilerini koruma konusunda son derece hassas bir politika izliyor. Bu son gelişmeler, Ankara’nın Rusya-Ukrayna savaşındaki diplomatik ve ticari duruşunu yeniden şekillendirmeye çalıştığını gösteriyor. Ankara’nın ABD ve AB yaptırımları arasında Rusya ile olan bağlarını sınırlandırmaya yönelik attığı bu adımlar, bölgedeki dengeleri yeniden belirleme potansiyeline sahip. Ancak enerji güvenliği ve ekonomik ilişkiler bağlamında Moskova ile olan ticari bağlarını tamamen koparması beklenmiyor.
Türkiye’nin bu çok yönlü dış politika hamlelerinin, önümüzdeki süreçte NATO müttefikleri ile ilişkilerini nasıl etkileyeceği ise merak konusu.