Kursk Operasyonu: Dikkat Dağıtma mı, Stratejik Bir Yanılgı mı?  Ukrayna'nın yarısı düşebilir

Kursk Operasyonu: Dikkat Dağıtma mı, Stratejik Bir Yanılgı mı? Ukrayna’nın yarısı düşebilir

Ağustos 23, 2024
konu yorum

Rusya-Ukrayna savaşının seyri, farklı cephelerde devam eden çatışmalar ve stratejik hamlelerle şekillenirken, tarafların dikkat dağıtma ve baskı yaratma girişimleri savaşın gidişatında kritik rol oynuyor. Ukrayna‘nın Kursk harekâtı, Rusya‘nın iç bölgelerine yönelik bir saldırı gibi gözükse de asıl hedefin Donbass’taki Rus ilerleyişini durdurmak olduğu düşünülüyordu. Ancak, bu strateji Rusya’nın askeri planlarını pek değiştirmiş gibi görünmüyor.

Kursk harekatı, Ukrayna’nın Rus birliklerinin dikkatini başka yöne çekerek Donbass bölgesindeki baskıyı azaltma çabası olarak görülse de, The Economist‘in analizine göre bu plan başarısız oldu. Ukrayna, Rus kuvvetlerinin Kursk’a yoğunlaşmasını beklerken, Rus ordusu Donbass’taki pozisyonlarını korumaya devam etti. Kursk harekatının bu noktada yetersiz kalması, Ukrayna’nın askeri stratejisinde önemli bir zafiyetin işareti olabilir. Ruslar, Ukrayna’nın dikkat dağıtma girişimini fark etmiş görünüyor ve stratejik odaklarını Donbass’a kaydırmaktan kaçındı.

Bu durum, Ukrayna’nın daha büyük bir stratejik hedef peşinde koşarken, operasyonel düzeyde bazı hamlelerinin beklenen sonuçları doğurmadığını gösteriyor. Ukrayna, Rusya’nın dikkatini dağıtmak için sınır ötesi saldırılar düzenlemeye çalışırken, bu çabalar istenilen etkiyi yaratmamış olabilir. Ayrıca Rusya’nın askeri istihbaratının bu harekatı önceden sezip tedbir almış olması, onların Ukrayna planlarına karşı daha hazırlıklı olduğunu gösteriyor.

Provorsk’un Düşmesi: Ukrayna’nın Ortasına Açılan Kapı

Donbass bölgesinde Provorsk’un Rus birliklerinin eline geçmesi, Ukrayna’nın orta kesimlerini tehdit eden kritik bir gelişme olabilir. Şehir, stratejik konumuyla Rusya’nın Ukrayna içlerine doğru ilerlemesi için bir sıçrama tahtası olarak değerlendiriliyor. Ruslar, Provorsk’u ele geçirirse, Ukrayna’nın merkezi olan Dnipro ve Zaporijya gibi şehirler ciddi bir tehdit altında kalacak.

Provorsk’un kaybedilmesi, sadece bir şehirden fazlasının düşmesi anlamına geliyor. Bu şehir, Ukrayna’nın doğusu ile batısını birbirine bağlayan hayati bir hattın üzerinde yer alıyor. Ruslar, Dinyeper Nehri’ne kadar ilerleyerek Ukrayna’yı ikiye bölme planlarına hız kazandırabilir. Rus ordusunun bu stratejisi, Ukrayna’nın savunma hatlarını zayıflatarak, doğudaki Rus işgali altındaki bölgelerle batıdaki direniş alanlarını birbirinden koparmaya yönelik uzun vadeli bir hamle olarak değerlendirilebilir.

Provorsk’taki İnsanî Durum: Savaşın Yıkıcı Etkileri

İngilizlerin iddiası: Ruslar Kursk yemini yutmadı... Ukraynanın yarısı düşebilir

Provorsk’ta yaşanan insanî kriz, savaşın bir diğer acı yüzünü ortaya koyuyor. Şehirdeki tahliye operasyonları, yerel halkın çaresizliği ve savaşın yıkıcı etkileri Ukrayna’nın sivil halk üzerindeki yükünü artırıyor. Halkın süpermarketlerin kapanması, bankalar ve devlet dairelerinin önündeki uzun kuyruklar, savaşın ne kadar yıpratıcı bir hale geldiğinin göstergesi.

Sivil nüfusun savaşın yıkıcı etkilerinden kaçma çabası, Ukrayna’nın savaş sürecindeki insani yükünü daha da ağırlaştırıyor. Savaş sadece askeri cephelerde değil, aynı zamanda Ukrayna toplumunun temel yapılarında da derin yaralar açıyor. Ukrayna, halkını koruma ve tahliye süreçlerini hızlandırmaya çalışsa da bu savaşın uzun süreli etkileri şimdiden kendini göstermeye başlamış durumda.

Ukrayna Ordusu’nun Mücadelesi: Yetersiz Asker ve Ekipmanla Savaş

The Economist’e konuşan Ukraynalı askerlerin verdiği bilgiler, cephedeki zor koşulları ve Rus ordusunun sayıca ve teknolojik üstünlüğünü gözler önüne seriyor. Özellikle Rusların hipersonik füzeler ve kamikaze İHA’ları gibi teknolojik avantajları, Ukrayna’nın savunmasını daha da zorlaştırıyor. Ukrayna ordusunun bu kadar uzun süre aynı cephede yıpranması, askerlerin moralini ve fiziki gücünü olumsuz etkiliyor.

Ukrayna’nın askeri gücünün sınırları, savaşın başından beri tartışılan bir konu. Rusya, sayıca ve teknolojik olarak daha üstün olsa da Ukrayna’nın direnci sürüyor. Ancak, askerlerin yorgunluğu ve personel eksikliği, savaşın uzun vadede Ukrayna açısından sürdürülebilir olup olmadığını sorgulatıyor. Ukrayna’nın bu noktada daha fazla dış yardıma ve lojistik desteğe ihtiyacı olduğu aşikâr. Özellikle NATO ve Batılı ülkelerden gelen askeri yardımların devamlılığı, Ukrayna’nın direncini artırabilir.

Donbass’taki Birlikler: Rus Stratejisindeki Tutarlılık

Kursk operasyonu, Ukrayna ordusu için stratejik bir hamle olarak öne çıksa da, beklenen etkilerin gerçekleşmemesi hayal kırıklığına yol açtı. Ukraynalı asker Dublin’in ifadesine göre, Rusların Donbass’tan birlik kaydırmaları bekleniyordu; bu, bölgedeki Rus baskısının azalması anlamına gelecekti. Ancak Rus ordusu, Donbass’taki mevcut konumunu koruma stratejisine sadık kaldı ve sadece Harkov ile Zaporijya bölgelerindeki seçkin birlikleri Kursk’a sevk etti. Bu durum, Ukrayna’nın planlarının ters teptiğini gösteriyor.

Rusya’nın Donbass’taki birliklerine dokunmadan Kursk’a başka bölgelerden takviye yapması, Rus ordusunun kaynaklarını etkin şekilde yönetme kabiliyetini ortaya koyuyor. Moskova, Donbass’ı savunmanın öncelikli bir hedef olduğunu belirleyerek, buradaki kuvvetlerin stratejik önemini koruyor. Rusya’nın Donbass’taki direnci kırılmadığı sürece, bu bölge Rusya için kritik bir stratejik cephe olmaya devam edecek.

Putin’in Tepkisi: Sorumluluk Paylaşımı ve Suçlamalar

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kursk’taki başarısızlıkları üstlenmekten kaçındığı iddiaları, savaşın siyasi yönüne dair önemli bir ipucu veriyor. Politico’nun haberine göre, Putin, yerel güvenlik güçlerini suçlayarak kendi liderliğini koruma çabasında. Putin’in özellikle Kursk, Belgorod ve Bryansk gibi sınır bölgelerindeki güvenlik açıklarını yerel yönetimlere yüklemesi, Rusya içinde giderek artan bir sorumluluk krizine işaret ediyor. Aynı zamanda, New York Times’ın iddialarına göre, Rus generali Alexander Lapin’in yanlış kararlarının bu başarısızlıkta büyük payı olduğu düşünülüyor.

Putin’in bu tür bir savunma pozisyonu alması, Rusya içinde askeri başarısızlıkların siyasi sorumluluklarının nasıl paylaşıldığına dair ciddi bir tartışma başlatabilir. Kremlin’in üst düzey liderliğinin, olumsuz sonuçlardan kaçınmak için yerel yetkilileri suçlaması, savaşın siyasi ve askeri boyutları arasındaki gerilimleri artırıyor. Bu durum, Putin’in liderlik konumunu zayıflatmasa da, savaşa dair kamuoyundaki algıyı etkileme potansiyeline sahip. Rusya’nın stratejik hedeflerine ulaşmada yaşadığı zorluklar, Moskova’da içeride bir güven krizi doğurabilir.

İngilizlerin iddiası: Ruslar Kursk yemini yutmadı... Ukraynanın yarısı düşebilir

Kursk’taki Seçkin Birliklerin Sevkiyatı: Stratejik Bir Zorunluluk

Rusya’nın Harkov ve Zaporijya Oblastı’ndaki seçkin birliklerini Kursk’a yönlendirmesi, bu bölgelerdeki askeri pozisyonlarını zayıflatsa da, Kursk’taki savunmanın güçlendirilmesi için zorunlu bir adım olarak değerlendirildi. Ukrayna’nın Kursk harekâtı, Rusya’nın sınır savunmasında zayıflıklar olduğunu ortaya çıkarmıştı. Rusya’nın bu harekete verdiği yanıt, doğu cephesinde zafer kazanmaya odaklanırken aynı zamanda kendi sınır güvenliğini de ihmal etmemesi gerektiğini gösterdi.

Rusya’nın Kursk’ta seçkin birlikler kullanması, savaşın gidişatında Rusya’nın operasyonel kapasitesini ve cephe yönetimini sorgulatıyor. Rus ordusunun farklı cephelerde birden fazla güçlü savunma hattı oluşturma çabası, kaynak yönetimini zorlaştırırken, birliklerin sayısal ve teknolojik üstünlüğü bile bu tür zorlukların üstesinden gelmek için yeterli olmayabilir. Ukrayna’nın beklenmedik hamleleri, Rusya’yı sınır savunmasını yeniden gözden geçirmeye itebilir.

Stratejik Hesaplar ve Siyasi Zorluklar

Ukrayna’nın Kursk harekatı ve Rusya’nın buna tepkisi, savaşın sadece askeri değil, siyasi açıdan da nasıl şekillendiğini ortaya koyuyor. Donbass’taki birliklerin yerinde kalması, Ukrayna için büyük bir stratejik fırsatın kaçırıldığını gösteriyor. Diğer taraftan, Putin’in yerel güvenlik güçlerini suçlaması, Moskova’daki siyasi manevraların dikkatlice izlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Hem sahada hem de siyasi arenada taraflar arasındaki bu çekişme, savaşın seyrini önümüzdeki dönemde daha da karmaşık hale getirebilir.

Latest from Yorum

Elon Musk, Trump'ın Bakanı Olabilir mi?
Önceki Hikaye

Elon Musk, Trump’ın Bakanı Olabilir mi?

İranlı Hackerlar ABD Siyasetini Hedef Aldı WhatsApp hesapları engellendi
Sonraki Hikaye

İranlı Hackerlar ABD Siyasetini Hedef Aldı WhatsApp hesapları engellendi

Git

Don't Miss