Amerika’da yaklaşan Seçimler, yalnızca ABD iç politikası açısından değil, dünya genelinde birçok bölgenin geleceği ve küresel dengeler açısından da önemli etkiler yaratacak gibi görünüyor. ABD başkan adayları Trump ve Harris’in küresel politikaları, özellikle de Türkiye ve Orta Doğu üzerindeki olası etkileri, bu süreçte en çok merak edilen konulardan biri.
Amerikan Düzeni ve Kurumsal Çöküş
Geleneksel Amerikan düzeninin günümüzde birçok açıdan sarsılmış olduğu düşünülüyor. Özellikle, ABD’nin köklü kurumlarının işlevlerini kaybetmesi, küresel arenada da bazı kırılmalara neden olmakta. Bu kurumsal çöküş, Amerika’nın stratejik hamlelerinde belirsizlik yaratırken, seçim sonucuna göre bu belirsizliğin nasıl şekilleneceği sorusu önem kazanıyor.
Neo-Con Etkisi ve Demokratların Yaklaşımı
ABD siyasetinde etkili olan neo-con (Yeni Muhafazakar) zihniyetin, Demokratlar aracılığıyla sürdürülen küresel politikaları, Trump tarafından eleştiriliyor. Trump, Amerikan kurumlarının düştüğü durumun sorumlusu olarak bu kesimi gösteriyor ve yeniden aday seçilmesi durumunda, kurumları yeniden yapılandıracağını belirtiyor. Trump, iki suikast girişiminin ardından Neo-Con’larla bir pazarlık noktasına gelmiş gibi gözüküyor. Seçilirse, bu dengeyi yeniden kendi lehine çevirmeye çalışabilir.
Trump’ın Olası Zaferi ve Türkiye İçin Riskler
Trump’ın başkanlık koltuğuna tekrar oturması, Türkiye için karmaşık bir süreç başlatabilir. Trump’ın seçilmesi durumunda, ABD’nin Rusya ile yakınlaşması ve Çin’e karşı Hindistan’ı yanına alması bekleniyor. Bu denklem, Türkiye’yi ve İran’ı baskı altına alabilir. Trump’ın Amerika-Rusya ilişkilerini yeniden kurgulaması, Türkiye açısından stratejik dengeyi bozabilir.
Kamala Harris: Demokratların “Dengeli” Politikası
Eğer Kamala Harris başkan olursa, mevcut Demokrat politikalarının sürdürülmesi bekleniyor. Ancak Demokratların, Trump gibi keskin bir strateji değişikliği yapmayacakları ve küresel politika denklemlerinde daha ‘görüşmeci’ bir duruş sergileyecekleri söylenebilir. Türkiye’nin, Harris yönetiminde daha az baskıya maruz kalabileceği düşünülse de, Demokratların Türkiye’ye yönelik algısının genelde negatif olduğu bir gerçek.
Orta Doğu ve İsrail Faktörü
Hem Trump hem Harris yönetiminde, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Amerikan politikalarında merkezi rol oynamaya devam edeceği belirtiliyor. Özellikle Trump döneminde, İsrail’in Orta Doğu’da daha da güçlenmesi ve Türkiye ile İran’ın dışlanması gibi stratejik hamlelerin olabileceği öngörülüyor.
Türkiye’nin Alması Gereken Tedbirler
Uzmanlar, Türkiye’nin proaktif bir tavır sergileyerek, gerektiğinde fiili harekatlarla bölgede varlığını koruması gerektiği görüşünde birleşiyor. Trump’ın tekrar seçilmesi durumunda, Türkiye’nin Amerika ile olası çatışma senaryolarına karşı hazırlıklı olması öneriliyor. Türkiye’nin güçlü ordusu ve coğrafi konumu, bu anlamda bir denge unsuru olarak öne çıkabilir.
Sonuç: 40 Katır mı, 40 Satır mı?
Amerikan seçimlerinin sonucu, dünya genelinde dengeleri etkileyecek. Trump veya Harris’in başkan olması, Türkiye için farklı zorluklar ve fırsatlar barındırıyor. Türkiye, bu seçim sonuçları ne olursa olsun, kendi bağımsız stratejik hedeflerini korumak ve güçlendirmek için hazırlıklı olmalı. Orta Doğu’daki belirsiz dengeler, Türkiye’yi daha proaktif ve esnek bir politika izlemeye yönlendirecek gibi görünüyor.
Bu seçimlerin sonucunda, Amerika’nın dünyaya olan yaklaşımı değişebilir ancak Türkiye’nin bu değişken küresel dengede akıllıca hamleler yapması, uzun vadede bölgesel gücünü ve etkisini koruması açısından kritik bir rol oynayacak.