Ortadoğu’nun karmaşık ve sürekli değişen dengeleri arasında, Rusya ve İran’ın ilişkileri dikkat çekici bir yer tutuyor. Bu ilişki, çoğu zaman stratejik bir ortaklık olarak değerlendirilse de, temelde çıkar hesaplarına dayalı bir birliktelik olduğu su götürmez bir gerçek. Peki, Rusya İran’a ne kadar güvenebilir? İran, Rusya’ya bel bağlayabilir mi? Ve bu denklemde İsrail’e karşı Rusya’nın tutumu neyi ifade ediyor?
Rusya ve Ortadoğu’daki Çıkarları
Rusya, Ortadoğu’da önemli bir aktör olma arayışında. Bunun en belirgin örneği, Suriye İç Savaşı’na doğrudan müdahil olarak Esad rejimini desteklemesiyle görüldü. Ancak Rusya’nın bölgede yürüttüğü politikanın temelinde, kendi çıkarlarını koruma güdüsü yatıyor. Suriye’de olduğu gibi, İran’la olan ilişkilerinde de bu çıkarlar ön planda.
İran, Suriye’de Rusya ile ortak hareket etse de, iki ülkenin çıkarları her zaman örtüşmüyor. Özellikle İran’ın İsrail’e karşı geliştirdiği agresif tutum, Rusya’yı zaman zaman zor durumda bırakıyor. Zira Rusya, bir yandan Ortadoğu’da Amerikan etkisini zayıflatmak istese de, İsrail’le olan ilişkilerini de koparmak istemiyor.
Rusya’nın İsrail’e Karşı Tutumu: Dengeler Üzerinde İnce Bir Siyaset
Rusya, İsrail’in Ortadoğu’daki saldırgan politikalarını eleştirse de, bu eleştiriler genellikle sözde kalıyor. Moskova, İsrail’in Suriye’deki saldırılarına kayıtsız kalırken, yalnızca Rus askerlerini hedef aldığında tepki gösteriyor. Bu da Rusya’nın İsrail’le olan ilişkilerini bozmamak adına oldukça dikkatli bir politika izlediğini gösteriyor. Rusya, İsrail’in saldırılarını engelleyici bir rol üstlenmekten kaçınıyor ve iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmaması için özen gösteriyor.
Peki neden? Çünkü Rusya’nın İsrail’e karşı sert bir tutum sergilemesi, Batı ile olan dengeleri bozabilir ve bu da Moskova’nın bölgedeki çıkarlarına zarar verebilir. Ayrıca İsrail’in Rusya’da yaşayan geniş bir Yahudi nüfusuna sahip olması da bu denklemi karmaşık hale getiriyor. Dolayısıyla, Rusya, İsrail’le olan ilişkilerinde ince bir siyaset izliyor ve bu da İran ile olan ilişkilerinde zaman zaman sıkıntılara yol açabiliyor.
İran, Rusya’ya Ne Kadar Güvenebilir?
Rusya ile İran arasındaki ilişkiler, tarih boyunca inişli çıkışlı bir grafik çizdi. Her iki ülke de Batı’nın hedefinde olduğu için bir araya geliyor, ancak bu bir müttefiklik ilişkisi değil. Rusya ve İran, çıkarlarına göre hareket ediyor ve birbirlerini stratejik birer ortak olarak görüyorlar. Ancak bu ortaklık, kriz anlarında zayıflayabilir. Örneğin, İran’ın Suriye’de İsrail’le olan çatışmaları esnasında, Rusya’nın yeterince destek vermediği açıkça görülüyor.
İran, Ukrayna savaşında Rusya’ya kamikaze dronlarıyla destek verse de, bu destek Moskova’nın İran’a olan yaklaşımını kökten değiştirmiş değil. Rusya, İran’la olan işbirliğini belirli sınırlar içinde tutarak, bölgedeki diğer stratejik çıkarlarını da gözetiyor. Bu durum, İran’ın Rusya’ya bel bağlamasının ne kadar riskli olduğunu gösteriyor.
İran-İsrail Çatışmasında Rusya’nın Tavrı Ne Olur?
Eğer İran ile İsrail arasında doğrudan bir çatışma yaşanırsa, Rusya’nın bu çatışmada taraf tutması beklenmiyor. Zira Rusya, böyle bir çatışmanın ABD’yi de içine çekeceğini ve bölgedeki dengelerin tamamen altüst olacağını öngörüyor. Bu durumda, İran’ın Rusya’ya olan bağımlılığı artabilir, ancak Moskova’nın bu çatışmaya doğrudan müdahil olması olası görünmüyor. Rusya, İran’ı desteklemek yerine, ABD’nin bölgede daha fazla yıpranmasını kendi lehine kullanmaya çalışacaktır.
Sonuç olarak, Rusya’nın Ortadoğu’daki politikası, pragmatik ve çıkar odaklı bir çizgide ilerliyor. İran, Rusya’yı güvenilir bir müttefik olarak görmek istese de, Moskova’nın öncelikleri daima kendi ulusal çıkarlarıdır. İsrail’le olan ilişkilerini bozmadan İran’la işbirliğini sürdürmeye çalışması, bu karmaşık denklemi daha da zorlaştırıyor.