Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da düzenlenen BRICS Zirvesi, dünya gündeminin önemli başlıklarından biri olarak dikkat çekiyor. İkinci gününe giren zirvede, BRICS üyesi 9 ülkenin liderleri dar kapsamlı bir toplantıda bir araya geldi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın bu yılki başkanlığı çerçevesinde grubun küresel otoritesini güçlendirmeyi ve uluslararası meselelerdeki rolünü artırmayı hedeflediğini vurguladı. Putin’in sözleri, BRICS’in sadece ekonomik değil, aynı zamanda politik bir güç olarak da sahnedeki yerini sağlamlaştırma çabasını gözler önüne serdi.
Putin’in konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta, BRICS ülkelerinin mali iş birliğini derinleştirme ve grubun genişletilmesi konusundaki kararlılığıydı. Başkan, “Küresel Güney ve Doğu ülkelerinin BRICS’e olan ilgisini görmezden gelmek yanlış olur” diyerek, 30’dan fazla ülkenin bu bloğa katılma talebinde bulunduğunu belirtti. Bu talep, dünya siyasetinde dengelerin hızla değiştiği ve gelişmekte olan ülkelerin daha güçlü bir ses talep ettiği bir dönemde geliyor.
BRICS’in Yükselen Rolü: Küresel Sorumluluk ve Bölgesel İstikrar
Putin’in zirvede yaptığı konuşma, BRICS ülkelerinin sadece ekonomik kalkınma değil, küresel güvenlik ve istikrarın sağlanması konusunda da sorumluluk üstlenme amacını ortaya koydu. “BRICS ülkeleri, dünyanın geleceği için sözde değil, fiilen sorumluluk üstleniyor” ifadesi, bu bloğun uluslararası arenada yalnızca kendi çıkarlarını savunmakla kalmayıp, dünya genelindeki sorunlara çözüm bulma çabasını da yansıttı. Bu kapsamda, BRICS ülkelerinin insani kalkınma, bilim ve teknoloji alanlarındaki potansiyeli, küresel meselelerde daha etkin bir rol üstlenmek için önemli bir araç olarak görülüyor.
BRICS’in temel stratejisi, gelişmekte olan ülkelerin beklentilerini karşılayan ve küresel arenada daha adil bir yapı oluşturmayı amaçlayan bir çizgi izlemek. Dünya düzeninin köklü değişimler geçirdiği bu dönemde, BRICS’in ortak değerler ve dünya görüşü etrafında birleşerek uluslararası ilişkilerde daha büyük bir etki yaratma hedefi dikkat çekiyor.
Lula’nın Yokluğu ve Zirvenin Katılımcıları
Zirvenin dikkat çeken bir diğer gelişmesi ise Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın kazadan dolayı zirveye katılamaması oldu. Lula’nın yokluğunda Brezilya’yı Dışişleri Bakanı Mauro Vieira temsil etti. Zirveye Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, BAE Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa katıldı. Bu geniş katılım, BRICS’in küresel çapta artan etkisinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
BRICS Nedir ve Neden Önemlidir?
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu bir ekonomik blok olup, bu ülkelerin isimlerinin İngilizce baş harflerinden oluşur. Gelişmekte olan bu beş büyük ekonominin iş birliği, sadece ekonomik güç birliği olarak değil, aynı zamanda alternatif bir küresel güç merkezi oluşturma girişimi olarak da görülmektedir.
Sonuç olarak, Kazan’daki zirve, BRICS’in küresel siyaset ve ekonomide daha fazla söz sahibi olma arzusunun bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Küresel Güney’in artan ilgisi ve BRICS’in genişleme potansiyeli, dünya düzeninde önemli değişimlerin habercisi olabilir. Bu süreçte, BRICS ülkelerinin eşitlik, karşılıklı saygı ve ortak değerler temelinde bir araya gelerek, uluslararası sistemde daha dengeli bir yapı oluşturma çabaları ön plana çıkmaktadır.