Suriye’de Büyük Satranç: Türkiye Hangi Hamlede?

Suriye’de Büyük Satranç: Türkiye Hangi Hamlede?

Kasım 17, 2024
konu yorum

Tarihler 2018’i gösteriyor… Dünya, Suriye’deki savaşın derinliklerinde kaybolmuşken ABD ve Rusya’nın diplomatik kulisleri bir başka oyunun habercisiydi. O dönem Washington’daki hareketlilik, Türkiye’nin de içinde olduğu bir denklemde yeni taşların oynandığını gösteriyordu.

Amaç belliydi: Suriye’nin kuzeyinde bir düzen kurmak. Peki, bu düzen kimin lehine olacaktı? Ve daha önemlisi, Türkiye, bu denklemde nasıl bir role zorlanıyordu?

Bir Konferans, Büyük Planlar

O yıl Georgetown Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferans, olayların perde arkasını gözler önüne serdi. Rusya’nın Ortadoğu stratejisti , Amerikan elitlerine ne benzer bir düzenin Suriye’nin kuzeyinde kurulması gerektiğini anlatıyordu. ABD’liler ise bu modele “” adını vermişti.

Naumkin’in iddiası şuydu: Türkiye başta bu modele direnecek, itiraz edecek, hatta sert tepki gösterecekti. Ama sonunda, Kuzey Irak’ta olduğu gibi bu yapıyı kabullenmek zorunda kalacaktı. Naumkin’in kendinden emin duruşu, Türkiye’nin geçmişteki hamlelerinden dersler çıkardığını mı yoksa diplomatik satrançta bir hamle geride olduğunu mu düşündüğünü sorgulatıyor.

PYD ve Türkiye’nin Değişen Kırmızı Çizgileri

Olaylara daha geniş bir perspektiften bakmak gerekiyor. 2015 öncesine dönersek, PYD’nin Türkiye’de olarak görülmediği bir dönemden bahsediyoruz. PYD lideri ’in Türkiye’de ağırlanması, hatta diplomatik pasaport alması, Ankara’nın PYD’ye dair bakış açısının o zamanlar ne kadar farklı olduğunu gösteriyor.

Ancak 2015 sonrası sahne değişti. PYD’nin Amerikan desteğiyle silahlı bir güce dönüşmesi ve PKK ile bağlarının daha net ortaya çıkması, Türkiye’nin kırmızı çizgilerini belirginleştirdi. Suriye’nin kuzeyinde “terör koridoru” olarak algılanan bu yapılanma, Türkiye için artık bir güvenlik tehdidiydi.

Kuzey Irak Modeli: Gerçekçi mi, Hayal mi?

Geçmişte Kuzey Irak’ta Barzani yönetimine karşı benzer bir direnç gösterilmiş, ancak zamanla ilişkiler normalleşmişti. Bugün ise benzer bir sürecin Suriye için mümkün olup olmayacağı tartışılıyor. Türkiye, Barzani ile ekonomik ve siyasi bir denge kurabilmişken, PYD ile aynı zeminde buluşması çok daha zor bir ihtimal gibi görünüyor.

Rusya ve ABD, bu modeli Türkiye’ye kabul ettirme konusunda farklı taktikler izliyor olabilir. Rusya, bölgesel ilişkiler ve tarihsel bağlar üzerinden bir yumuşama beklerken, ABD daha somut adımlarla Ankara’yı ikna etmeyi deniyor.

Türkiye’nin İnatçılığı mı, Realizmi mi?

Türkiye’nin bu denklemi nasıl okuyacağı büyük önem taşıyor. Ankara, Kuzey Irak ve Suriye arasında kurulan paralelliklere itiraz ediyor. PYD’yi bir terör örgütü olarak tanımlaması ve sahadaki aktif müdahalesi, Türkiye’nin “Kuzey Irak modeli” ya da “Kamışlı modeli” gibi önerilere sıcak bakmadığını gösteriyor.

Ancak tarih, her zaman dirençle başlayan süreçlerin sonunda uzlaşıyla bitebildiğini de gösteriyor. Türkiye, çıkarlarını koruma adına yeni ittifaklar kurar mı yoksa “tek başına bir güç” olmayı mı tercih eder?

Bugün ve Gelecek

Bugün gelinen noktada, Suriye’nin kuzeyindeki durum ve Türkiye’nin tavrı, geçmişteki stratejik hamlelerin bir yansımasıdır. ABD ve Rusya’nın Türkiye’yi içine çekmeye çalıştığı bu oyun, hala tam anlamıyla sonuçlanmış değil. Ancak bir şey kesin: Suriye, sadece bir savaş alanı değil, aynı zamanda büyük bir diplomatik satranç tahtası.

Türkiye’nin bu tahtadaki rolü, gelecekteki bölgesel dengeleri belirleyecek. Ama sorulması gereken soru şu: Türkiye bu oyunda sadece bir piyon mu, yoksa kendi hamlesini yapacak bir oyuncu mu?

Latest from Yorum

ABD seçimleri sonrası İngiltere Savunma Bakanı John Healey neden Türkiye'ye geldi ne istedi?
Önceki Hikaye

ABD seçimleri sonrası İngiltere Savunma Bakanı John Healey neden Türkiye’ye geldi ne istedi?

Türkiye’nin Terörle Mücadelede Atacağı Adımlar: Bir Değerlendirme
Sonraki Hikaye

Türkiye’nin Terörle Mücadelede Atacağı Adımlar: Bir Değerlendirme

Git

Don't Miss