editor
Suriye Muhalefetinin Tecrübesi ve İlk Adımları
Hakan Fidan, Suriye muhalefetinin İdlib’de edindiği belediyecilik, eğitim ve temel hizmetler konusundaki tecrübelerini hızla Şam’a taşıdığını belirtti. Özellikle İdlib’de yaklaşık 4 milyon kişiye hizmet veren muhalefetin, Şam’a geçişte aynı hizmetleri sunma kararlılığında olduğunu vurguladı. Bu tecrübe, gelecekte kapsamlı hükümetlerin kurulması ve iflas etmiş bürokrasinin yeniden inşası için bir umut kaynağı olarak görülüyor.
Yeni Hedefler ve Uluslararası İşbirliği
Fidan, Suriye’nin bu hassas dönemde uluslararası toplumun ve bölgesel aktörlerin desteğini almasının önemine dikkat çekti. Yeni yönetimle birlikte istikrarın sağlanması hedeflenirken, bu süreçte Suriye’nin yeni bir güç ve nüfuz mücadelesine sahne olma riski de bulunuyor. Türkiye, bu tür risklere karşı diplomatik, istihbari ve operasyonel adımlarını hazır tutuyor.
Katmanlı Stratejiler ve Büyük Devlet Yaklaşımı
Fidan, Türkiye’nin tehditleri sınırlarında beklemek yerine, tehdidin kaynağına giderek ön alıcı stratejiler geliştirdiğini ifade etti. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Silahlı Kuvvetler’in koordineli çalışmalarıyla, özellikle Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtlarında önemli başarılar elde edildiğini vurguladı. Bu katmanlı stratejiler, bölgesel ve uluslararası tehditlerin bertaraf edilmesi için büyük devletlere özgü bir yönetim anlayışını yansıtıyor.
Batılı Kaygılar ve Diplomatik Çabalar
Batılı analistlerin, geçmişten gelen kaygılarla Suriye muhalefetinin bazı unsurlarına yönelik endişeleri olduğunu belirten Fidan, bu endişeleri gidermek için kapsamlı diplomatik çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Doha’da yapılan toplantılar ve Arap Ligi ile yürütülen müzakereler bu kapsamda önemli adımlar arasında yer aldı. Türkiye’nin diplomatik çabaları, muhalefetin azınlık haklarına saygı gösteren, kapsayıcı bir yönetim anlayışı benimsemesi yönünde yoğunlaşıyor.
Türkiye’nin Talepleri ve Beklentileri
Fidan, Suriye’de barış ve istikrar için terörizmin (PKK ve DEAŞ) yok edilmesi, azınlıkların haklarının korunması ve temel kamu hizmetlerinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bölgesel ülkelerle iş birliği yapılarak, Suriye’nin komşularına tehdit oluşturmayan bir yapıya kavuşturulmasının şart olduğunu ifade etti. Bu çerçevede, Şam yönetimine uluslararası toplumun talepleri net bir şekilde iletiliyor.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Hakan Fidan, Türkiye’nin bölgedeki yapıcı rolüne dikkat çekerken, Suriye krizini çözme çabalarının bölge ülkeleri arasında bir güven mekanizması oluşturacağını söyledi. Bölgedeki bu iş birliği modelinin, benzer sorunlara çözüm getirme konusunda örnek teşkil edebileceğini belirtti. Türkiye’nin bu yöndeki çalışmaları, istikrarlı bir Suriye’nin inşası için kararlılıkla devam ediyor.
