İran’ın Bölge Politikaları ve Kürtler Üzerindeki Etkileri: İran’ın İkiyüzlülüğü ve DEM Parti (PKK Silahlı Kanadı) ile HÜDA PAR (Hizbullah Silahlı Kanadı) Çıkmazı
İran İslam Devrimi’nden bu yana geçen süreçte, İslam dünyası, İran’ın bölgesel politikalarına uzun bir süre tolerans gösterdi. Devrimin ilk yıllarında, “Her yaptığına vardır bir hikmeti” yaklaşımı benimsenmiş olsa da, zamanla İran’ın gerçek yüzü ve bölgesel hırsları su yüzüne çıktı. Özellikle 2001’de Irak’ta Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra İran’ın bölgedeki “Şii Hilali” stratejisi, Kürtler başta olmak üzere birçok grup için ciddi sorunlar yarattı.
İran’ın Kürt Politikalarının Deşifresi
1. Şii Hilali ve Kürtlerin Dışlanması
İran, Irak’ı kendine bağlamak amacıyla Şii Hilali stratejisini acımasızca uyguladı. Bu süreçte Kürtlerin siyasi, sosyal ve askeri yapılanmalarını baltalamak için çeşitli entrikalar düzenledi. Kürtlerin birlik ve beraberliğini zedeleyici adımlar atan İran, bölgesel güç dengelerini lehine çevirmeye çalıştı.
2. PKK’nın Manipülasyonu ve Müslüman Kürtlerin Zarar Görmesi
PKK, seküler bir yapıya sahip olmasına rağmen, İran’ın etkisi altında Şii çıkarlarını destekleyen bir konuma geldi. Bu durum, Müslüman Kürtlerin hem ideolojik hem de fiziksel olarak zarar görmesine neden oldu. İran, PKK ve benzeri grupları, Kürtlerin bağımsızlık ve özgürlük mücadelelerine karşı kullanmaktan çekinmedi.
3. Anayasal Hakların Gaspı ve Sistematik Baskı
IKBY’nin (Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi) birleşik bir orduya sahip olamamasının ardında yatan nedenlerden biri de İran’ın bölgesel müdahaleleridir. İran destekli Şii hükümetler, sistematik bir şekilde Kürtlerin anayasal haklarını gasp etti ve Kürtlerin yönetimde söz sahibi olmalarını engelleyen politikalar izledi.
4. Adaletsiz Mücadele ve Haşdi Şabi’nin Rolü
İran, adalet ve eşitlik için mücadele etmesi beklenirken, Haşdi Şabi gibi milis güçleri kurarak yönetti ve bölgesel çatışmalarda aktif rol oynadı. Bu gruplar, özellikle Kürtlerin bağımsızlık referandumunu sabote etmek için kullanıldı. İran’ın doğrudan emirleriyle hareket eden bu milisler, Kürtlerin kaybetmesi için planlı adımlar attı.
Sonuç
İran’ın bölgesel politikaları ve Kürtler üzerindeki olumsuz etkileri, uzun vadeli bir çözüm ve barış süreci için ciddi engeller oluşturmaktadır. İran’ın bölgedeki “manipülatif” faaliyetleri, Kürtlerin ve genel olarak Orta Doğu’nun istikrar ve barış içinde yaşaması önündeki en büyük engellerden biridir.
Kürtler, tarih boyunca özgürlüklerini kazanma mücadelesi vermiş bir halk olarak, İran’ın baskıcı ve manipülatif politikalarına karşı uyanık olmalı ve kendi kaderlerini tayin haklarını korumak için uluslararası destek arayışını sürdürmelidir. Bu bağlamda, bölge halkları ve uluslararası toplum, İran’ın politikalarına karşı dikkatli ve eleştirel bir yaklaşım benimsemeli; Kürtlerin hak ve özgürlüklerini destekleyici adımlar atmalıdır.