Dünya siyasetinde yeni bir dönem mi başlıyor? Rusya ve ABD, Ukrayna Savaşı’nın başlamasından bu yana ilk kez resmî olarak Suudi Arabistan’da masaya oturdu. Avrupa’nın ve Ukrayna’nın dışında bırakıldığı bu kritik görüşme, savaşın gidişatı ve küresel dengeler açısından büyük önem taşıyor.
Rusya ile ABD arasında gerilen ipler, Şubat 2022’den bu yana hiç bu kadar yakın temas görmemişti. Görüşmenin önemi sadece iki ülkeyi değil, tüm küresel sistemi etkileyen bir bağlamda ele alınmalı. Ukrayna Savaşı ile birlikte Rusya ile Batı arasındaki köprüler yıkıldı, ticari ve enerji tedarik zincirleri koptu, taraflar çizgilerini sertleştirdi. Şu an için sahada yeni bir Soğuk Savaş dönemi yaşanıyor gibi görünse de, diplomatik temaslar yeni bir sürecin habercisi olabilir mi?
Suudi Arabistan Neden Seçildi?
ABD ve Rusya gibi iki büyük gücün böylesine önemli bir görüşmeyi Suudi Arabistan’da yapması, tesadüf olamaz. Burası, tarafsız bir zemin sunmanın ötesinde, küresel diplomaside yeni bir aktör olarak öne çıkmak isteyen Riyad için büyük bir kazanç. Orta Doğu’da dönüşen ittifaklar ve İsrail ile muhtemel yakınlaşma hamleleri de Suudi Arabistan’ın çoklu oyun planını ortaya koyuyor. Aynı zamanda petrol fiyatlarının belirlenmesi gibi ekonomik kartlar da Riyad’ın elini güçlendiriyor.
Rusya ve ABD, diplomasi sahnesinde birbirlerine karşı kartlar oynarken, Suudi Arabistan’ın böylesi bir büyük toplantıya ev sahipliği yapması, ülkenin uluslararası prestijini artırabilir. Avrupa’nın burada dışarıda kalması ise dikkat çekici bir durum. Avrupa Birliği, kendi içinde Ukrayna konusunda bile net bir yol haritası çizemeyen bir duruma düşmüşken, Putin ve Biden’ın liderliğinde yeni bir şekillenme mi olacak?
Trump Faktörü ve Ukrayna Masada Nerede?
Trump, seçim sürecinde savaşı 24 saat içinde bitirebileceğini söylemişti. Ancak bu sürecin, ne kadar gerçekçi olduğu tartışmalı. Zira Ukrayna’nın da masada bir aktör olarak yer alması gerekiyor. Zelenskiy, dışarıda tutulduğunun farkında olarak bir destek arayışına girdi. Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Suudi Arabistan turuyla Ukrayna’nın diplomatik arenada varlığını hissettirmek istiyor. Ancak Ukrayna, büyük güçlerin dış politik hamleleri arasında bir piyon mu olacak, yoksa sürecin merkezinde mi yer alacak, bu sorunun yanıtı henüz net değil.
Bu noktada Türkiye’nin rolü de dikkat çekiyor. Hem Ukrayna hem de Rusya ile iyi ilişkileri sürdüren Ankara, tahıl koridoru anlaşmasından tutun da mahkûm takaslarına kadar kritik diplomatik hamlelerde bulunmuştu. Şu anda da Türkiye, büyük ihtimalle görüşmelere bir noktada dahil olacak ve arabuluculuk misyonunu sürdürecektir.
Avrupa Devre Dışı Mı Kalacak?
Avrupa’nın Ukrayna savaşında ABD’nin gölgesinde kaldığı açık. Macron’un çağrısıyla toplanan zirve bile, Avrupa’nın Ukrayna konusundaki dağınıklığını gözler önüne seriyor. NATO ve Avrupa Birliği, kıtasal bir güvenlik mimarisi oluşturmada ne kadar başarılı olacak? Trump’ın Avrupa’dan daha fazla savunma harcaması yapmalarını istemesi, bu konuda yeni bir tartışmayı tetiklemiş durumda. Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlamak için bağımsız bir ordu kurma fikri ne kadar uygulanabilir, bu da büyük bir soru işareti taşıyor.
Sonuç olarak Riyad’daki bu büyük buluşma, Ukrayna Savaşı’nda yeni bir dönemi mi işaret ediyor, yoksa sadece diplomatik bir nabız yoklaması mı? Suudi Arabistan’ın diplomatik bir merkez haline gelmesi ve Ukrayna’nın dışarıda tutulması, önümüzdeki dönemde çok tartışılacak gibi görünüyor. Avrupa’nın dışarıda kalması ise, kıtasal güvenlik politikalarının yeniden şekillendirilmesini zorunlu hale getirebilir. Diplomasi sahnesinde kartlar yeniden dağıtılıyor ve yeni dengenin ne olacağı merak konusu.