Asgari ücret konusu, Türkiye’de son dönemin en önemli gündem maddelerinden biri. Vatandaşlar, yeni yılda asgari ücretin ne kadar artacağını merak ediyor. Enflasyon oranlarının yüksek seyrettiği bu dönemde, alım gücündeki kayıplar da dikkate alındığında, yapılacak artış hem çalışanlar hem de işverenler için büyük bir önem taşıyor.
Geçen hafta Merkez Bankası Başkanı’nın %25 enflasyon öngörüsü, ücret artışları konusundaki tartışmaları tekrar alevlendirdi. Bu orana göre belirlenen bir asgari ücret artışı, yaklaşık 21,252 TL seviyesinde bir net asgari ücrete tekabül ediyor. Ancak, mevcut ekonomik koşulları göz önünde bulunduran bazı uzmanlar, bu oranın yetersiz olduğunu dile getiriyor.
%25 Yeterli mi?
Ekonomi yönetiminin asgari ücrette %25-30 aralığında bir zam planladığı öngörülüyor. Eğer bu tahmin doğruysa, yeni net asgari ücret 21-22 bin TL seviyelerine ulaşabilir. Ancak bu rakamın, yüksek enflasyon karşısında ne kadar yeterli olacağı tartışmalı.
Uzmanlar, Orta Vadeli Program’da 2024 enflasyon tahmininin %41,5, milli gelir büyüme hedefinin ise %3,5 olarak öngörüldüğünü belirterek, asgari ücretin en az %45 oranında artırılmasının hakkaniyetli olacağını savunuyor. Bu durumda, Yeni Asgari Ücret 24,600 TL seviyesine çıkabilir. Bu artış, hem enflasyon farkını hem de çalışanların kaybolan alım gücünü bir nebze de olsa geri kazandırabilir.
Asgari Ücret Artışı Tüm Çalışanları Etkiliyor
Asgari ücret zammı, sadece asgari ücretle çalışanları değil, aynı zamanda asgari ücretin hemen üzerinde maaş alan milyonlarca çalışanın gelirini de etkiliyor. Bu nedenle, yapılacak artış sadece asgari ücretle çalışanların değil, sendikasız ve düşük maaş alan işçilerin de alım gücünde doğrudan etkili olacak.
Enflasyonla mücadele kapsamında geçmişte uygulanan “ücretleri baskılama” yöntemi, fiyat artışlarını durdurmada etkili olamadı. 2023’te asgari ücret artışı yapılmamasına rağmen, ürün ve hizmet fiyatlarında artış sürdü. Bu durum, ücretleri kontrol altına almanın enflasyonla mücadelede tek başına yeterli bir çözüm olmadığını ortaya koydu.
Fahiş Fiyat Artışları da Denetlenmeli
Uzmanlar, enflasyonla mücadelede sadece ücretleri baskılamanın yetersiz kaldığını, aynı zamanda mal ve hizmetlerdeki kontrolsüz fiyat artışlarına da önlem alınması gerektiğini belirtiyor. Özellikle yüksek kâr marjlarıyla fiyatları artıran şirketlerin ve zamları gerekçesiz yapan hizmet sağlayıcılarının denetlenmesi gerektiği üzerinde duruluyor. Bu konuda henüz bir politika değişikliği sinyali görülmese de, ekonomistler klasik yöntemlerin artık çözüm sunmadığını ve daha kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.
Emeklilikte Büyük Farklar Var
Asgari ücret tartışmalarının yanı sıra emeklilik maaşlarındaki farklar da gündemde. 2024 yılında emekli olan bir kişi, 2025 yılında emekli olacak birine göre %32 daha yüksek maaş alabilecek. Çalışma Bakanlığı bu farkı gidermek için bazı girişimlerde bulunmuş olsa da, Hazine ve Maliye Bakanlığı, emeklilik sisteminde değişikliğe sıcak bakmadı. Emekli olacak kişilerin, yıl sonuna kadar başvuru yaparak bu farktan etkilenmemeleri öneriliyor.
Asgari ücret artışı konusunda hükümetin nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor. %25-30 seviyelerinde bir zam, yüksek enflasyon karşısında yetersiz kalabilirken, %45 oranında bir artış, çalışanların alım gücünü daha sağlıklı bir seviyeye taşıyabilir. Ancak, asgari ücret artışlarının yanı sıra enflasyonla daha etkin bir mücadelenin şart olduğu ve kapsamlı bir politika değişikliğine ihtiyaç duyulduğu gün gibi ortada.