İran-İsrail hattındaki gerilim, her iki taraftan gelen tehditler ve uyarılarla gün geçtikçe daha da tırmanıyor. Son olarak, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İsrail’e yönelik misilleme senaryoları hakkında açıklamalarda bulundu ve saldırıların şekli ve şiddetinin değişebileceğini belirtti. Tahran’da yapılan kabine toplantısında konuşan Pezeşkiyan, İran’ın, İsrail’in saldırgan tutumunu sürdürmesi halinde misilleme yapmaktan kaçınmayacağını, ancak İsrail’in geri adım atması durumunda yanıtın dozunu gözden geçirebileceklerini ifade etti. Bu gelişmeler, İran-ABD ve İsrail arasında sıcak bir çatışma ihtimalini gündeme taşırken, her iki taraf da karşılıklı hamlelerle pozisyonlarını güçlendirmeye çalışıyor.
ABD’nin Seçim Atmosferinde Ortadoğu’yu Saran Gerilim
Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanlık seçimi atmosferinde, İran ve İsrail arasındaki gerilimin gölgesinde bir yol izlenmesi, durumu daha karmaşık bir hale getiriyor. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, İsrail ve ABD’ye “sert bir yanıt” vereceklerini belirtirken, Biden yönetiminden Tahran’a dikkat çekici bir uyarı geldi. Washington, İsviçre üzerinden Tahran’a gönderdiği mesajda, İran’ın olası bir misilleme yapması halinde İsrail’in durdurulamayabileceğini ve saldırıların daha geniş kapsamlı olabileceğini vurguladı. Bu mesajın hemen ardından, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ortadoğu’ya ek askeri güç ve B-52 bombardıman uçakları dahil olmak üzere stratejik varlıklar konuşlandırıldığını duyurdu. Ayrıca ABD, kısa süre önce İsrail’e Patriot füze savunma sistemi göndererek Tel Aviv’in güvenlik önlemlerini güçlendirdi.
Nükleer Silah Tartışmaları ve Bölgesel Güvenlik Dinamikleri
İran’ın, İsrail’in nükleer tesislere saldırı ihtimalini göz önünde bulundurarak kendi nükleer stratejisini gözden geçirdiği de gündemde. Hamaney’in danışmanı Kemal Harazi, İran’ın varoluşsal bir tehdit altında olması durumunda nükleer doktrinini yeniden değerlendirebileceğini, hatta bu durumda nükleer silah üretme yetisine sahip olduklarını ifade etti. Ancak İran’ın dini lideri, nükleer silah üretmeyi ahlaki ve dini bir tabu olarak gördüğü için bu yönde bir karar alınmadığını da belirtti. Bu durum, İran’ın tehdit altında nükleer kapasitesini artırma sinyalleri verirken, bölgesel aktörler açısından endişe yaratıyor.
İsrail’in Olası Hamleleri ve Misilleme Zinciri
İsrail, İran’dan gelebilecek saldırılara karşı hazırlıklı olduklarını ve misillemenin Irak üzerinden gerçekleşmesi halinde dahi sürecin durdurulamayacağını belirtiyor. İsrail’in 26 Ekim’de gerçekleştirdiği Tövbe Günleri operasyonuna yanıt olarak İran’ın vereceği karşılık merakla beklenirken, İsrailli yetkililer bu tür saldırılara “daha büyük ve sonuçları ciddi olacak” bir cevap vereceklerini ifade ediyor. Gözler İran’ın atacağı adımlarda ve İsrail’in buna nasıl yanıt vereceğinde.
Ortadoğu’da Sular Isınırken Stratejik Hesaplar Derinleşiyor
Ortadoğu’da tansiyon, tarafların sert açıklamaları ve askeri hamleleriyle her geçen gün yükseliyor. İran’ın, İsrail’in saldırgan tutumuna karşı vereceği yanıt, bölgedeki güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirebilir. ABD’nin başkanlık seçimi öncesinde İran’a yönelik sert uyarıları ve bölgeye yapılan askeri yığınak, olası bir çatışma senaryosunu daha da somutlaştırıyor. Her iki tarafın da stratejik hesaplar yaptığı bu süreçte, küçük bir kıvılcımın dahi büyük sonuçlar doğurabileceği bir denge oyunu söz konusu. Bu durumda uluslararası toplumun, bölgede bir barış zemini oluşturma çabalarını hızlandırması gerekecek.