Her yıl olduğu gibi, bu yıl da yıl sonuna yaklaşırken asgari ücret zammı tartışmaları alevlenmeye başladı. Geçtiğimiz yılların aksine, 2024 yılında sadece bir kez yapılan zam, tartışmalara yön vermişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “tek zam” vurgusu gündeme damgasını vururken, yıl ortasında ikinci bir artış yapılmamıştı. Bu karar, enflasyon karşısında eriyen ücretliler için ciddi bir ekonomik sorun yaratmıştı; Nisan ayında Türk-İş’in belirlediği açlık sınırının altında kalan asgari ücretliler, zor bir yılı geride bıraktı.
Beklenen Enflasyon Kadar Zam Mı?
2024 yılı boyunca enflasyonun yüksek seyrettiği bir ortamda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, maaş artışlarının “beklenen enflasyon” oranında yapılması gerektiğini savundu. Peki, beklenen enflasyon oranı üzerinden yapılacak bir zam, çalışanların yaşam standardını korumaya yeterli mi? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2024 yılı son Enflasyon Raporu toplantısında Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bu konuyu yeniden gündeme getirdi. Asgari ücrete yönelik olarak “ileriye dönük endeksleme” yani beklenen enflasyon oranında zam yapılması önerisi dikkat çekti.
2025 Asgari Ücret Ne Kadar Olacak?
Uluslararası Para Fonu (IMF), asgari ücrete yapılacak yüksek oranlı artışların enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabileceğini ifade etti. IMF’nin yüzde 25’lik bir artış önerisi, beklentilerin oldukça altında kalan bir oran olarak tartışma yarattı. Aynı dönemde TCMB’nin güncellediği tahminlerde, 2025 yılı enflasyon oranının yüzde 21 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Eğer “ileriye dönük endeksleme” modeline göre bir zam yapılırsa, 2025 yılı için asgari ücrete yüzde 21 ila 25 arasında bir artış öngörülüyor.
Ekonomistler Ne Diyor?
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, geçtiğimiz yıllarda asgari ücretin beklenen enflasyona göre artırılmış olması durumunda dahi çalışanların alım gücünün önemli ölçüde eriyeceğini vurguluyor. Kara’nın hesabına göre, son üç yılda ücret artışları resmi tahminlere göre yapılsaydı, çalışanların alım gücü TÜİK verilerine göre neredeyse yarı yarıya azalacaktı. Bu değerlendirme, “beklenen enflasyon” oranında zam yapılması durumunda dahi asgari ücretlilerin geçim sıkıntısının artacağına işaret ediyor.
Asgari Ücret Ne Kadar Olmalıydı?
Geçmişteki enflasyon hedeflerine göre yapılacak zamlarla bugünkü asgari ücretin çok daha düşük seviyelerde kalacağını biliyoruz. Ekonomim.com’un hesaplamalarına göre, 2006 yılından itibaren enflasyon beklentisine göre zam yapılmış olsaydı, bugün asgari ücret 1.875,26 TL olurdu. 2016 yılındaki sapmalar sonrasında, 2024 yılı itibarıyla bu rakam en fazla 2.921 TL, 2019 yılı sonrası hesaplamalara göre ise 4.065 TL civarında olacaktı. Şu anki 17.000 TL seviyesindeki asgari ücrete yüzde 21 zam yapılması durumunda 20.572 TL, yüzde 25 zam yapılması durumunda ise 21.252 TL civarında bir artış olacağı hesaplanıyor.
Sonuç Olarak
Gelecek yılın zammı, asgari ücretlilerin yaşam kalitesini belirleyecek önemli bir etken olacak. Beklentiler, sadece enflasyonu baz alarak yapılan zamların, çalışanların yaşam standartlarını yükseltmeyeceği yönünde. Bu durumda, ekonomik dengenin sağlanması ve toplumdaki refah seviyesinin korunması için daha kalıcı çözümler üzerinde düşünülmesi gerekiyor. 2025 yılı asgari ücretinin belirleneceği bu dönemde, “tek zam” tartışmaları, “ileriye dönük endeksleme” önerileri ve IMF’nin uyarıları ışığında, ekonominin ve toplumun ihtiyaçları arasında dengeyi bulmak, yetkililerin omzundaki ağır bir sorumluluk olarak öne çıkıyor.