Suriye'de Yeni İsyan: Eski Rejim Kalıntıları ve Bölgesel Güç Dengeleri

Suriye’de Yeni İsyan: Eski Rejim Kalıntıları ve Bölgesel Güç Dengeleri

Suriye'de yeni isyan ve eski rejimin kalıntıları arasındaki mücadeleyi, bölgesel güç dengeleri, jeopolitik etkiler ve toplumsal hafıza eksikliği üzerinden detaylı şekilde analiz ediyoruz
Mart 10, 2025
konu yorum

Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmeler, ülke tarihinin derin yaralarını yeniden açarken, bir yandan da yeni dengelerin mücadelesine sahne oluyor. 60 yıldır ülkeyi yöneten in sarsılmasıyla başlayan bu süreç, yalnızca yerel unsurların değil, bölgesel ve küresel güçlerin de stratejik müdahalelerine zemin hazırlıyor.

Eski Rejim, Yeni İsyan

Gözlemlenen gelişmelere göre, uzun yıllardır iktidarda olan ve ülkenin kaderini elinde tutan eski rejim unsurları, ani bir darbe veya karşı-devrim girişimi şeklinde kendini gösteriyor. Rejimin bu unsurları, dışarıdan aldıkları destekle – İran ve Rusya başta olmak üzere – yeni bir isyan hamlesine girişirken, bu durum ülkenin siyasi yapısında derin çatlaklar oluşturuyor. Sadece bir grup silahlı güç veya yerel direniş olarak değerlendirilmesi yetersiz; burada, devlet içindeki dengeleri değiştirecek büyük bir siyasi dönüşümün habercisi olduğu görülüyor.

Bölgesel ve Küresel Faktörlerin Gölgesi

İran ve Rusya’nın yanı sıra, İsrail’in de dolaylı destek verdiği yeni isyan hareketinde, dış aktörlerin rolleri belirginleşiyor. İran, silah akışında etkin rol oynarken, İsrail’in destek mekanizmaları ile hareket tarzı benzerlik gösteriyor. Bu durum, yalnızca Suriye iç politikasını değil, bölgedeki güç dengelerini de yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Özellikle, YPG’ye yönelik desteklerin artması ve ABD’nin sessiz kalışı, bu dönüşümün arka planında yatan uluslararası rekabeti gözler önüne seriyor.

Jeopolitik Denge ve Bölgesel Hegemonya Korkusu

Ortadoğu, tarih boyunca birçok güç çatışmasının sahnesi olmuş; Mısır, Türkiye ve İran gibi önemli aktörler arasındaki denge, Suriye örneğinde de kendini belli ediyor. 2011-2012 döneminde Türkiye’nin bölgedeki etkisinin artması, 2013’te İran’ın güçlenmesi ve sonrasında 7 Ekim’deki gelişmeler, bölgedeki jeopolitik dengeyi sürekli olarak sarsıyor. Suriye’deki mevcut gelişmeler, Esad rejiminin yeniden yapılandırılması ya da parçalanarak farklı bölgelere dağılması gibi senaryoları akla getirirken, Rusya’nın denge unsuru olarak ortaya çıkışı, ülkedeki tüm aktörlerin bu süreci yakından takip etmesine neden oluyor.

Düşük Yoğunluklu Çatışmalar ve Toplumsal Gerilim

Şehir merkezlerinde rejim unsurlarının kontrolü sağlanırken, kırsal ve dağlık bölgelerde eski rejimin kalıntıları hala ayakta kalmayı başarıyor. Bu durum, ilerleyen dönemlerde daha düşük yoğunluklu, ancak süreklilik arz eden çatışmalara zemin hazırlayabilir. Silahlı grupların kontrolü ele geçirdiği alanlarda, bölgede iktidar mücadelesinin ne şekilde evrileceği, geleceğin en önemli belirsizliklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Toplumsal Hafıza ve İfade Özgürlüğünün Eksikliği

Suriye’de yaşanan katliamlar, işkenceler ve hukuksuz uygulamalar, da derin yaralar açmış durumda. Ancak, unsurlar arasında özeleştiri eksikliği, bu travmaların yeterince hesaplanmamasına yol açıyor. Geçmişte yaşanan acıların, güncel siyasi mücadeleye yansımaması, toplumsal barış ve uzlaşma sürecinde büyük bir engel teşkil ediyor. İfade özgürlüğünün kısıtlı olduğu bir ortamda, geçmişin acı deneyimlerinin yeniden gözden geçirilmemesi, gelecekte benzer hataların tekrarlanmasına neden olabilir.

Sonuç: Belirsizliklerle Dolu Bir Gelecek

Suriye’deki bu yeni gelişmeler, ülkenin kaderini belirleyecek kritik bir döneme işaret ediyor. Eski rejimin kalıntıları ile yeni isyan unsurları arasındaki mücadele, sadece ülke iç politikasını değil, ni de etkileyebilecek nitelikte. Uzmanlar olarak, bu süreçte dış aktörlerin müdahalelerinin, yerel toplumsal hafızanın ve ifade özgürlüğünün rolünü yakından izlemek büyük önem taşıyor. Suriye’nin geleceği, belki de yeniden inşa edilecek bir uzlaşma veya daha da derinleşecek çatışmalar arasında şekillenecek.

Bu belirsizliklerle dolu ortamda, bölgedeki tüm aktörlerin sorumlu adımlar atması, kalıcı bir barış ve istikrar için kaçınılmaz gereklilik olarak öne çıkıyor.

Latest from Yorum

Suriye’nin Sahil Bölgesindeki Olaylar: Ne Anlama Geliyor?
Önceki Hikaye

Suriye’nin Sahil Bölgesindeki Olaylar: Ne Anlama Geliyor?

“Zamanı Yaratmak” Kendi Rotanızı Çizdiğiniz Bir Yol Haritası
Sonraki Hikaye

“Zamanı Yaratmak” Kendi Rotanızı Çizdiğiniz Bir Yol Haritası

Git

Don't Miss