NATO Trump Görüşmesi

Erdoğan NATO Zirvesinde Ne Arıyor? Hollanda’da Verilen Mesajlar Türkiye’ye Ne Anlatıyor?

Haziran 25, 2025
konu yorum

Lahey’de düzenlenen Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı ’ın varlığı, Türkiye’nin yalnızca güvenlik değil, küresel güç dengeleri açısından da merkezdeki rolünü bir kez daha gündeme taşıdı. Ancak bu defa dikkat çeken bir şey var: Görüşmelerin perde arkasında verilen mesajlar, Türkiye’ye yöneltilen açık ve örtülü baskılar, Batı’nın yeni dönemde Türkiye’den ne istediğini net biçimde ortaya koyuyor.

NATO’nun Türkiye’ye Mesajı: Sadakat mi, Uyum mu?

Zirvede ABD ve İngiltere’nin öncülüğünde şekillenen Batı bloğu, Türkiye’nin Rusya, Çin ve İran’la kurduğu alternatif ilişkiler ağından duyduğu rahatsızlığı açık şekilde ifade etti. Ancak bu endişelerin arasına, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşındaki arabuluculuk rolü, Gazze konusundaki insani tutumu ve Afrika’da artan diplomatik etkisi gibi unsurlar da ekleniyor. Erdoğan’ın tarafından övülmesi, İngiltere’nin savunma sanayimize duyduğu hayranlık ve AB’nin yapıcı mesajları, Türkiye’nin “problemli müttefik” algısından uzaklaştığını gösteriyor.

Yine de bu zirvede yapılan “katılım” çağrısı, Türkiye’nin Batı eksenli düzenle ne kadar uyumlu kalacağını test eden stratejik bir sorudur:

  • Türkiye, NATO içindeki çok eksenli rolünü korurken Batı ile stratejik uyumunu da sürdürebilecek mi?
  • Yoksa çok kutuplu dünyada alternatif bloklarla daha sıkı ilişkiler geliştirerek farklı bir yola mı yönelecek?

Hollanda Seçimi: Neden ?

Zirvenin Hollanda’da yapılması, yüzeyde teknik bir tercih gibi görünse de, sembolik anlamı yüksek bir adres. 2017 yılında yaşanan diplomatik kriz, Türkiye-Batı ilişkilerindeki gerilimin simgesi olmuştu. Bugün aynı ülkede NATO Zirvesilkede NATO Zirvesi\u201nin düzenlenmesi, bu gerilimli sayfanın kapatılmak istendiğine dair bir işaret olabilir. Ancak bu “normalleşme” adımının, Batı’nın kurallarını yeniden tarif ettiği yeni bir çerçeve içinde ilerlediği de unutulmamalı.

Erdoğan’ın Temasları: Yeni Bir Bloklaşma mı?

Erdoğan’ın Trump, Macron, Scholz ve Sunak ile yaptığı görüşmeler, Türkiye’nin masada yalnızca bir katılımcı değil, aktif bir aktör olduğunu gösteriyor. Rusya ile enerji, savunma ve ticaret ilişkilerinin sürmesi, Ukrayna savaşında taraf olmadan arabuluculuk üstlenmesi, Suriye’de rejimle temas kurması ve Gazze konusundaki sert tavrı, Batı içinde karışık duygular yaratıyor.

Türkiye, NATO içindeki rolüyle şekillenen Batı güvenlik sistemine bağlı kalmakla birlikte, BRICS gibi yapılara yönelik ilgisini de gizlemiyor. Bu tablo, Türkiye’nin yalnızca coğrafi değil, ideolojik ve stratejik anlamda da yeni bir eşiğe doğru ilerlediğini gösteriyor.

İç Politikaya Etkisi: Erdoğan Ne Anlatacak?

Erdoğan’ın zirveden dönüşte kamuoyuna vereceği mesajlar, dış politikadaki manevralar kadar iç politikada da önemli olacak. Ekonomik yıpranma ve toplumsal memnuniyetsizlik karşısında, NATO Zirvesi’nde elde edilen görüşmeler ve olası yatırım mesajları, bir umut işareti olarak sunulabilir. Aynı zamanda Batı’nın eleştirileri, Erdoğan’a içeride yeniden “dış güçlere direnen lider” retoriğini kullanma fırsatı da veriyor.

AK Parti’nin yeni stratejisi, hem Batı ile ilişkileri sürdürürken hem de bu ilişkileri iç politikada bir “mücadele sahası” gibi sunmaya dayanıyor. Bu karma dil, sadece dış politikadaki dengeyi değil, aynı zamanda Erdoğan’ın içeride nasıl bir lider imajı çizeceğine de işaret ediyor: Ekonomik kurtarıcı mı, yoksa küresel mücadeleci mi? Ya da her ikisinin karışımı olan yeni bir lider tipi mi?

Latest from Yorum

Gecenin Sessiz Katili: Yakarca Sinekleri ve Ölümcül Leishmania Tehlikesi
Önceki Hikaye

Gecenin Sessiz Katili: Yakarca Sinekleri ve Ölümcül Leishmania Tehlikesi

İsrail Krize mi gidiyor? 39 bin kişi tazminat talep ediyor!
Sonraki Hikaye

İsrail Krize mi gidiyor? 39 bin kişi tazminat talep ediyor!

Git

Don't Miss