CHP’li Belediye Başkanlarına Gözaltı: Yolsuzluk Operasyonu mu Siyasi Baskı mı?

5 Temmuz 2025 sabahı, Türkiye, CHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in gözaltına alınmasıyla sarsıldı. İstanbul ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları kapsamında gerçekleştirilen bu operasyonlar, siyasi gündemi derinden etkiledi. Bu yazıda, gözaltıların detayları, iktidar ve muhalefetin tepkileri, medyadaki yansımalar, sosyal medya tartışmaları ve olası sonuçlar ele alınacaktır.

Gözaltıların Arka Planı

İstanbul Merkezli Soruşturma (Adana ve Adıyaman):
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “yolsuzluk” soruşturması, iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın lideri olduğu iddia edilen bir suç örgütüne yönelik başlatıldı. Aktaş, daha önce rüşvet suçlamasıyla tutuklanmış, ancak 4 Haziran 2025’te etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak tahliye edilmişti. Soruşturma, Aktaş’ın ifadeleri ve diğer şüphelilerin beyanları doğrultusunda genişletilerek Adana ve Adıyaman belediyelerini kapsadı.

Zeydan Karalar:
Karalar’ın, Seyhan Belediye Başkanlığı döneminde (2014-2019) belediyeye iş yapan şirketlerden haksız maddi menfaat talep ettiği, bu işlemlerin dönemin Seyhan Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Özcan Zenger aracılığıyla yürütüldüğü iddia ediliyor. Karalar, Gebze’deki ablasının evinde gözaltına alınarak İstanbul’a götürüldü.

Abdurrahman Tutdere:
Tutdere’nin, Adıyaman Belediyesi’ne iş yapan şirketlerden maddi menfaat talep ettiği ve bu paraların Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan’a yönlendirildiği öne sürülüyor. Tutdere, Ankara’daki evinden gözaltına alınarak İstanbul’a getirildi.

Diğer Şüpheliler:
Operasyon kapsamında, Özcan Zenger, Ceyhan Kayhan, Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin, avukat Onur Büyükhatipoğlu ve eski Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın suçtan elde ettiği kazançlarla bağlantılı dört kişi daha gözaltına alındı. Ayrıca, Büyükçekmece eski Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün inşaat ruhsatları karşılığında firmalardan taşınmaz talep ettiği iddialarıyla ilgili dört şüpheli için gözaltı kararı çıkarıldı.

Antalya Soruşturması

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ayrı bir rüşvet soruşturması, Muhittin Böcek, eski gelini Zeynep Kerimoğlu ve yurtdışında firari olan oğlu Mustafa Gökhan Böcek’i hedef aldı. Soruşturma, iş insanı Yusuf Yadoğlu’nun ifadelerine dayanıyor ve iki farklı rüşvet eylemiyle ilgili yürütülüyor.

Operasyonun Kapsamı:

• İstanbul merkezli soruşturmada 15 şüpheliden 11’i gözaltına alındı; dört şüpheli için yakalama çalışmaları devam ediyor.

• Adana ve Adıyaman belediye binalarında aramalar yapıldı, geniş güvenlik önlemleri alındı.

• Antalya’da Böcek’in evinde ve belediye binasında aramalar gerçekleştirildi.

İktidarın Tepkisi

AKP hükümeti, operasyonları yolsuzlukla mücadele kapsamında bir adım olarak sundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Antalya, Adana, Adıyaman ve Manavgat belediye başkanlarına yönelik soruşturmaların “hukukun gereği ve yasal sınırlar içinde” yürütüldüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilere, “Belgeler ortada. Sadece İstanbul değil, başka illerde de durum felaket” diyerek, soruşturmaların genişleyebileceğine işaret etti.

İktidara yakın medya organları operasyonları “yolsuzluğa geçit verilmiyor” çerçevesinde sunarak, Aktaş ve Yadoğlu’nun ifadelerinin soruşturmanın temelini oluşturduğunu vurguladı. Bu yayınlar, CHP’li belediyelerde sistematik usulsüzlüklerin ortaya çıkarıldığını öne sürdü.

Muhalefetin Tepkisi

CHP ve diğer muhalefet partileri, gözaltıları “siyasi intikam” ve “halk iradesine darbe” olarak nitelendirerek sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in liderliğinde, parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) olağanüstü toplandı.

Zeydan Karalar:
Gözaltına alınmadan önce paylaştığı videoda, “Parayla, rüşvetle, yolsuzlukla işim olmaz, bunu herkes bilir. Bu bir süreçtir, mücadele edeceğiz. Merak etmeyin, Allah büyüktür” dedi. Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde gazetecilere, “Neden böyle olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Etkili medyayı ve siyasetçileri susturmak istiyorlar” açıklamasını yaptı.

Abdurrahman Tutdere:
“Sabah Ankara’daki evimden gözaltına alındım. İstanbul’a götürülüyorum” paylaşımı yaptı.

CHP Liderliği:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, operasyonları “iktidarın muhalefete karşı sistematik ve kirli operasyonlarının yeni bir parçası” olarak niteledi, yargının “sopa” olarak kullanıldığını savundu. Gökhan Günaydın, gözaltıların cumartesi günü yapılmasının zamanlamasına dikkat çekerek, Tutdere’yi 2023 deprem felaketi sonrası Adıyaman’ın “kahramanı” olarak tanımladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Aziz İhsan Aktaş para dağıtmışsa, neden sadece muhalefet belediyeleri hedefte? AK Partililerin isimleri nerede?” sorusunu yöneltti.

Diğer Muhalefet:
DEM Parti, operasyonları “devletin tüm mekanizmalarını, özellikle yargıyı kullanarak muhalefeti bastırma girişimi” olarak nitelendirdi ve toplumsal barışa zarar verebileceği uyarısında bulundu. İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, “Siyasi yoruma gerek yok, patron çıldırmış!” paylaşımıyla tepkisini dile getirdi.

Muhalefet, gözaltıların CHP’nin seçim başarılarını gölgelemek ve İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası başlayan protestoları bastırmak için yapıldığını savunuyor.

Medyada Yansımalar

İktidara Yakın Medya:
Yeni Şafak, A Haber ve Türkgün gibi yayın organları, operasyonların hukuki temelini vurgulayarak, Aktaş ve Yadoğlu’nun ifadelerine dayanan delilleri öne çıkardı. CHP’li belediyelerdeki yolsuzlukların “ortaya çıkarıldığını” savunan bu medya, operasyonları adaletin zaferi olarak sundu.

Muhalefete Yakın Medya:
Sözcü, Cumhuriyet ve Medyascope, gözaltıları demokrasiye yönelik bir yargı darbesi olarak nitelendirdi. Sözcü, CHP’ye yönelik “yeni dalga” operasyonları vurgularken, Cumhuriyet, CHP’nin “halkın iradesine saldırı” söylemini öne çıkardı. Medyascope ve BBC Türkçe, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan daha geniş bir operasyon dizisine dikkat çekti.

Tarafsız/Uluslararası Medya:
BBC Türkçe ve Euronews, gözaltıların siyasi bağlamını ve CHP’ye yönelik önceki operasyonlarla bağlantısını detaylı bir şekilde aktardı. Toplumdaki kutuplaşmayı ve İmamoğlu’nun gözaltısı sonrası başlayan protestoları vurguladılar.

Sosyal Medyada Tartışmalar

X platformunda, gözaltılar yoğun bir tartışma başlattı ve siyasi kutuplaşmayı yansıttı:

Muhalefet Destekçileri:
Operasyonları “ucuz taktikler” ve “AKP’nin seçim kayıplarını durdurma çabası” olarak nitelendirdi. CHP’ye destek çağrıları yapıldı ve “halkın iradesine darbe” söylemi yaygınlaştı.

CHP Sesleri:
Kullanıcılar gözaltıları “halkın iradesine saldırı” olarak tanımladı ve Özgür Özel’in hükümete karşı duruşunu övdü.

İktidar Destekçileri:
İktidar yanlısı paylaşımlar daha az görünse de, bazı kullanıcılar yargının yolsuzlukla mücadele ettiğini savundu.

Genel Eğilim:
#cumartesi ve #SONDAKIKA gibi etiketlerle gözaltılar geniş yankı buldu. Muhalefet yanlısı söylemler baskın olup, yargıya duyulan güvensizlik ve AKP’nin siyasi strateji yürüttüğü iddiaları öne çıktı.

Olası Sonuçlar ve Etkiler

Hukuki Süreç:
Gözaltına alınan belediye başkanları, irtikap (rüşvet) ve bazı durumlarda suç örgütüyle bağlantı suçlamalarıyla karşı karşıya. Eğer savcılık yeterli delil sunarsa, şüpheliler yargılanabilir; sonuçlar beraatten hapis veya para cezasına kadar uzanabilir.
Aktaş ve Yadoğlu’nun ifadelerine dayanan delillerin güvenilirliği tartışmalı; “etkin pişmanlık” beyanları, önyargı veya baskı iddialarıyla sorgulanabilir.
Böcek’in oğlunun yurtdışında olması, Antalya soruşturmasını karmaşıklaştırabilir.

Siyasi Sonuçlar:
Gözaltılar, yargının siyasallaştığı algısını güçlendirebilir ve CHP tabanını mobilize edebilir. İmamoğlu’nun gözaltısı sonrası başlayan protestolar (2.000’den fazla kişi gözaltına alındı) benzer bir hareketliliği tetikleyebilir.
AKP, CHP belediyelerini hedef alarak muhalefeti zayıflatmayı amaçlasa da, seçmen nezdinde “seçici adalet” algısı yaratırsa destek kaybedebilir.
CHP’nin Amasya’da Özgür Özel liderliğinde düzenleyeceği miting, halk desteğini artırma stratejisi olarak görülüyor.

Toplumsal Etkiler:
Gözaltılar, Türkiye’deki siyasi kutuplaşmayı derinleştiriyor. X’teki tartışmalar, AKP ve CHP destekçileri arasında uzlaşmaz bir ayrışmayı yansıtıyor.
DEM Parti’nin “toplumsal barış” uyarısı, operasyonların belirli siyasi veya etnik grupları hedef aldığı algısının toplumsal gerilimi artırabileceğini gösteriyor.

Bu yazı, 5 Temmuz 2025 itibarıyla mevcut bilgilere dayanmaktadır. Konunun hassasiyeti nedeniyle bazı detaylar belirsizliğini koruyor; gelişmeler iddiaları ve etkileri netleştirebilir.